Uluslararası Taşımacılıkta KDV İadesi
Ali ÇAKMAKCI
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
I-Uluslararası Taşımacılığa İlişkin KDV İstisnası:
3065 sayılı KDVK’nın 14. Maddesinde transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek taşıma işleri *vergiden müstesna olduğu belirtilmiştir.
Kanuna göre bu istisna, ikametgâhı, kanunî merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan mükelleflere, ilgili ülkeler itibariyle karşılıklı olmak şartıyla tanınmaktadır.
Kanun hükmünde yer alan başka bir fıkraya göre 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu hükümleri çerçevesinde, Cumhurbaşkanınca belirlenen sınır kapılarında 4458 sayılı Gümrük Kanununun ihracat rejimi kapsamında yurt dışına çıkarılacak eşyayı taşıyan kamyon, çekici ve soğutucu ünitesine sahip yarı römorkların depolarına (araçların ve soğutucu ünitelerin standart yakıt deposu miktarlarını aşmamak kaydıyla) yalnızca yurt dışına çıkışlarında yapılacak motorin teslimi KDV’den istisnadır.
Maliye Bakanlığı ise, bu istisna uygulamasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye yetkilidir. Bakanlık bu yetkisini 1 seri no’lu KDV Uygulama Genel Tebliğinde kullanmıştır. Yetki kapsamında belirlenen ilkelere göre 3065 sayılı Kanunun (14/1) inci maddesinde Bakanlar Kuruluna verilen yetkiye dayanılarak yayımlanan 84/8889 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında deniz, hava, karayolu ve demiryolu ile yapılan yük ve yolcu taşıma işlemleri KDV’den istisna edilmiştir.
İstisna kapsamına;
- Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye'den geçerek yabancı bir ülkede sona eren,
- Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye'de sona eren,
- Türkiye'de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren,
taşıma işleri girmektedir.
İstisna kapsamına giren taşıma faaliyetlerinin tamamının veya bir kısmının başka taşımacılara yaptırılması halinde, gerek taşıma işini yaptıran firmaya karşı muhatap olarak işi yüklenen organizatör firmanın, gerekse ikinci derece yüklenici olarak fiili nakliyeyi gerçekleştiren firmanın bu faaliyetleri istisna kapsamına girdiğinden, her iki faaliyet için de vergi hesaplanmaz.
Ancak ikinci derece yüklenicinin taşıma faaliyetinin Türkiye içinde başlayıp bitmesi halinde, bu işler KDV’ye tabidir.
Serbest bölgeden yurtdışına veya yurtdışından serbest bölgeye yapılan taşımalar 3065 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi gereğince KDV’den istisna olarak işlem görmektedir.
Ancak, serbest bölgeden ülke içindeki herhangi bir noktaya veya ülke içinden serbest bölgeye yapılan taşımacılık söz konusu istisna kapsamına girmemektedir.
Yurtiçindeki noktanın; diğer bir serbest bölge, gümrüklü saha, gümrük antreposu, gümrüksüz satış mağazaları gibi yerler olması taşıma işinin vergiye tabi olmasını engellememektedir.
KDV’den istisna edilen uluslararası taşıma işlerine ait bilet satışı yapan mükelleflerin, bu işlemlere ilişkin olarak hesapladıkları komisyonlar da taşımacılık işi içinde mütalaa edilir ve istisnadan yararlanmaktadır.
Bilet satış komisyonunun, acente tarafından taşıma firmasına fatura düzenlemek suretiyle taşıma firmasından tahsil edildiği durumlarda, komisyon faturasında “Uluslararası Taşımaya Ait Bilet Satışına İlişkin Komisyon Olduğundan 3065 Sayılı KDV Kanununun 14 Üncü Maddesi Gereğince KDV Hesaplanmamıştır.” açıklamasına yer verilir ve faturadaki bedel üzerinden KDV hesaplanmaz.
Buna karşın, vergiye tabi olan reklam vb hizmetlerin, taşıma şirketine sunulan uluslararası taşımacılığa ilişkin komisyon veya türevleri gibi bir hizmet olarak gösterilmeye çalışılması durumunda, “hizmetten ülkemizde faydalanıldığı durumlarda” vergi zıyaı yaratan durumların ortaya çıkabileceği gerçeğini unutmamak gerekmektedir.
Komisyonun, acenteler tarafından bilet veya fatura üzerinde ayrıca gösterilerek doğrudan yolcudan tahsil edildiği durumda ise bilet, fiş veya fatura üzerinde ayrıca gösterilen komisyon tutarı üzerinden KDV hesaplanmaz.
II-Uluslararası Taşımacılığa İlişkin KDV İadesinde Özel Durumlar:
Uluslararası (ve transit) taşımacılıkta istisnanın ne zaman beyan edileceği hususunda TC Hazine ve Maliye Bakanlığının çelişkili açıklamaları bulunduğu gözlemlenmektedir. Buna karşın, son dönemlerde "en erken" gümrük bölgesinden çıkıldığı ve tersi durumda "en erken" gümrük bölgesine girildiği dönemde istisna tutarın beyan edileceği verilen görüşlerde ifade edilmektedir.
Uluslararası taşımacılığa ilişkin faturanın hizmetin ifasından önce düzenlenmesi ise doğrudan kurum kazancın beyanını gerektirmemektedir. Kazancın beyanı için de gümrük hattının geçilmesi beklenecektir. Bu durumda, bu tutarın özellikle Aralık ayında pasifte gelir hesabında bekletilmesi ve gümrük hattından geçildiği vergilendirme döneminde bu kazancın kavranması ve matraha dahil olması gerekmektedir.
Buna karşın, KDV iadesi alan mükelleflerin malın yurtiçindeki alıcıya tevdi edildiği yere kadar olan masrafların da iadesini alabilmesi açısından fiili olarak Türkiye'de malın teslim edildiği dönemde istisna tutarını KDV beyannamelerinde beyan etmeleri daha doğru sonuçlar yaratabilecektir. Aksi takdirde, faaliyetin devamı olan bu hizmetlere ilişki giderlerin KDV iadesinde sorunlar çıkabilecektir.
Ayrıca, TC Hazine ve Maliye Bakanlığı malın geç boşaltılması için alınan “Demuraj” ve geç yüklenmesi için ödenen “Sürastarya” gibi gelirleri de taşıma işinin/istisnasının bir parçası görmekte olduğunu ifade etmek gerekmektedir.
Uluslararası taşıma işi ile ilgili düzenlenen "ordino", "konşimento" "ATR" ve benzeri belgeler için alınan bedeller varsa bunlar da hasılatın bir parçası olup, istisna kapsamında değerlendirilmektedir. Bu belgelerin alınması için verilen hizmetler de KDV'den istisnadır.
Uluslararası taşımanın erken bitirilmesi için alınan "primler" de istisna kapsamındadır. Mala gösterilen özenin bir sonucu olan "primaj" faturaları da istisnaya tabi bir hasılat gibi değerlendirilmektedir.
Yalnız, taşıma ile ilgili olmayan, zorunlu olmayan hizmetler istisna kapsamında değerlendirilemez.
Bazı sözleşme türlerinde bu sözleşmenin bir kiralama sözleşmesi mi, yoksa taşıma sözleşmesi mi olduğu konusunda da çeşitli tereddütler oluşmaktadır. Burada aracı kiraya veren ile kiracının arasındaki sözleşme koşullarına bakmak, yoksa işin riski, organizasyonunu ve sorumluluğunu kimin üstlendiğine bakmak gerekmektedir.
Karayolları Taşıma Yönetmeliğine göre “Sözleşmeli Taşıt”, yetki belgesi sahibinin noterden yapılmış sözleşme ile taşıma geliri paylaşım sözleşmesi veya kira sözleşmesine istinaden kendi unvan nam ve sorumluluğu altında çalıştırdığı taşıtı ifade etmektedir.
Organizatör şirketler de kendi nam ve sorumlulukları altında taşıma işini üstlenebilirler. Bu tür durumlarda aracını kiraya veren kiralama hizmeti verdiğinden KDV istisnası olmayacaktır. Kira bedelinin malın ağırlığı, gün sayısı vb ilkelere göre belirlenmesi işin mahiyetini değiştirmez.
C2 yetki belgesi olmaksızın gerçekleşen işlemlerde başkasının yetki belgesi kullanılarak onun unvanı altında gerçekleştirilen işlemlerde her iki şirketin de iade talebinde bulunulmaması için Maliye Bakanlığı yetki belgesi sahibi şirketin iade almayacağına dair taahhüt vermesini talep etmektedir. Aksi takdirde, yapılan tüm işlem KDV ye tabi tutulmakta ve belge sahibi olmayan şirketlerde istisnadan yararlanamamaktadır.
Yukarı da ifade edildiği üzere iki serbest bölge arasında veya gümrüklü saha, antrepo, vergisiz satış mağazaları (buralar TR siyasi sınırları içinde değerlendirilmektedir) arasında gerçekleşen taşıma işlemleri başlangıç ve/veya bitiş noktasından herhangi birinin Türkiye dışında olmamasından dolayı uluslararası taşıma kabul edilmemektedir. Serbest bölgeden yurtdışına, yurtdışından serbest bölgeye veya serbest bölgenin kendi içindeki taşımalar (bu durum özel bir istisna hükmü ile KDV den istisnadır) ise istisnadır.
Bu istisna kapsamındaki taşımacılık işleri, hizmetin tamamlandığı döneme (yurt dışına yapılan veya transit taşımalarda en erken gümrük bölgesinden çıkıldığı döneme) ait KDV beyannamesinde yer alan "İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler" kulakçığının, "Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler" tablosunda 311 kod numaralı “Uluslararası Taşımacılık” satırı aracılığıyla beyan edilir.
Bu satırın "Teslim ve Hizmet Tutarı" sütununa istisnaya konu hizmet bedeli, "Yüklenilen KDV" sütununa bu hizmet dolayısıyla yüklenilen KDV tutarı yazılır. İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa “0” yazmalıdır.
[1] Mesleki çalışmalarımızda yer alan bilgiler belli bir konunun veya yasal düzenlemenin veyahut yargı kararlarının çok geniş ve kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ziyade genel olarak mükelleflere ve uygulayıcılara bilgi vermek, gündemi talip etmeye yardımcı olmak ve yorum yapmalarına yardım amacını taşımaktadır.
Makaleleri yazıldığı dönem ve yasal düzenlemelerin dikkate alınarak değerlendirme yapılmasının önemli olduğunu hatırlatmak isteriz. Makalelerin telif ve diğer yasal hakları doğrudan şirkete ve yazarına ait olup, atıf yapmadan veya izinsiz kullananlar hakkında her türlü yasal işlemin yapılacağını ifade ederiz.
Çalışmalarımız profesyonel hizmetlerimizi temsil etmeyebileceği gibi, her durum ve koşulda profesyonel yaklaşımlarımızı da ifade ettiği iddia edilemez. Yaptığınız fiili/pratik çalışmalarda bu değerlendirmeler dikkate alınırken, olayların koşullarının da incelenmesi, irdelenmesi, sonuçlarının iyi analizi son derece önemlidir. Bu tür çalışmalarda mutlak suretle bir profesyonelden bilgi alınması veya danışmanlık alınmasında fayda bulunduğu düşünülmektedir. Şirketimiz tarafından iş ortalarımızın personellerimizin yetişmesi ve gelişmesinden duyduğumuz sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olacağımıza dair sözümüzü tutma gayreti içinde olduğumuzu iletmek isteriz.
“ADEN Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ", söz konusu çalışmaların ve içeriğindeki bilgilerin özel durum veya koşullara bağlı olarak hata içermediğine dair herhangi bir güvence vermemektedir. Mesleki çalışmaları ve içeriğindeki bilgileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir ve bu kullanımdan kaynaklanan her türlü zarara dair risk ve sorumluluk tamamen tarafınızca üstlenildiğinin bilinmesi gerekmektedir.