—KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ HAZIRLAMA REHBERİ
—2015
—Ali ÇAKMAKCI
—E. Hesap Uzmanı, YMM
—ADEN YMM Kurucu Ortak/Partner
—03.04.2015
—
—
—

2014 YILI ÖNEMLİ VERGİSEL DÜZENLEMLER

&

DEĞİŞİKLİKLER

—AB FONLARI/YSİO-SM FAALİYETİ
—6456 sayılı Kanunun 1 15'inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 84 üncü madde ile yapılan düzenleme ile; Avrupa Topluluğu Sözleşmeleri çerçevesinde sağlanan hibelerin gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulmayarak tamamının alınmalarına neden olan projelerde kullanılabilmesine imkân sağlanmıştır.
—Ancak proje sonunda herhangi bir şekilde harcanmayan ve iade edilmeyen tutarın kalması hâlinde bu tutar gelir olarak vergilendirilecektir.
—AB FONLARI
—Söz konusu hibelerle gerçekleştirilecek projelere ilişkin olarak bu fondan yapılan harcamalar, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider ve maliyet olarak dikkate alınmaz.
—Bu hibelerle finanse edilen yıllara sâri inşaat ve onarım işlerine ilişkin ödemeler üzerinden ve yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden, fon hesabından yapılan harcama tutarları ile sınırlı olmak üzere, yıllara sari inşaat ve onarım işleri dolayısıyla yapılacak hak ediş ödemeleri ile serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılmayacağı belirtilmiştir.
—
—Varlık Kiralama Şirketi Taşınmaz Satış Kazancı İstisnası

*6487 Sy. Kanunun 232 nci maddesi ile KVK’nın İstisnalar başlıklı 5/1(e) bendinin birinci paragrafındaki parantez içi hükmün sonuna aşağıdaki hüküm eklenmiştir.

—“Ancak, varlık kiralama şirketinden devralınan veya kaynak kuruluşça kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi hâli hariç olmak üzere, varlık kiralama şirketi tarafından söz konusu taşınmazların üçüncü kişi veya kurumlara satılması durumunda, bu varlıkların kaynak kuruluşta varlık kiralama şirketine devirden önceki kayıtlı değeri ile anılan kurumlarda ayrılan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak satışı gerçekleştiren kurum nezdinde vergilendirme yapılır.”
—Ar-Ge Yenilik Faaliyetleri
—
—

—6518 sayılı Kanunun3 82 nci maddesi ile KVK’nın 5/B maddesiyle;
—*»Türkiye’de gerçekleştirilen» araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların;
—kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların,
—devir veya satışı neticesinde elde edilen kazançların,
—seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançların,
—üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların;
— patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının yüzde 50’si kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. 
—
—
—Ar-Ge Yazılım Kazanç İstisnası
—*İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanılması ve patent veya faydalı modele yönelik koruma süresi boyunca öngörülen istisnadan yararlanılmasına imkân tanınmıştır.
—
—Her bir mükellef tarafından yararlanılabilecek istisna tutarının değerleme raporunda belirtilen bedelin yüzde 50’sini, yararlanılabilecek toplam istisna tutarının ise değerleme raporunda belirtilen bedelin yüzde 100’ünü aşamayacağı hüküm altına alınmıştır.
—
—
—Bu istisna, buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar için de uygulanır.
—01.01.2015 tarihinden itibaren uygulanacaktır.
—patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınmasından itibaren geçerli olacaktır.
—İstisnadan yararlanılacak ilk yıl, buluşun oluşturacağı katma değer dikkate alınarak devir veya satış hâlindeki değerinin tespitine yönelik Maliye Bakanlığı tarafından değerleme raporu düzenlenmesi,
—Korumalı İşyerine İndirim İmkanı
—KVK’nın Diğer İndirimler başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen bentle de, korumalı işyerlerinde çalışan engellilere yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının %100’ü oranında korumalı iş yeri indirimi getirilmiştir.

—Bahse konu uygulama çerçevesinde, her bir engelli çalışan için azami beş yıl süre ile asgari ücretin yıllık brüt tutarının %150’sini aşamamak koşuluyla kurumlar vergisinin matrahının tespitinde, kurum kazancından korumalı iş yeri indirimi uygulanmasına imkân tanınmıştır.
—Gençlik ve İzcilik Kampı İndirimleri
—
—
—
—
—KVK’’nın Diğer İndirimler başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan
—
—“Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin” ibaresinden sonra gelmek üzere  ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının” ibaresi eklenmiştir.
—Gençlik ve İzcilik Kampı İndirimleri
—Kişi, kurum ve kuruluşların gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kampları inşası için yapacakları harcamaların veya,
— bu tesislerin inşası için yapacakları her türlü bağış ve yardımlar ile,
— mevcut tesislerin faaliyetlerinin devam ettirebilmeleri için yapacakları her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamının gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden ve
— kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilmesi amaçlanmaktadır.
—
—Ürün Senetleri Satışı Kazancı
İstisnası
—GVK’nın geçici 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2014” ibaresi “31/12/2018” şeklinde değiştirilmiştir.
—
—Böylece Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlara ilişkin gelir ve kurumlar vergisi istisnasından yararlanma süresi 31/12/2018 tarihine kadar uzatılmış olmuştur.
—Başbakanlık Kanalıyla Bağış
—Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamı indirim imkanına  kavuştu.
—Artık BKK na ihtiyaç yoktur.
—Doğal afet ibaresi kaldırılmıştır.
—Başbakanlık’ın karar alması yeterlidir.
—

—KVK Kurum Kazancı İstisnaları
—a- İştirak kazançları istisnası,
—b- Yurt dışı iştirak kazançları istisnası,
—c- Tam mükellef anonim şirketlerin yurt dışı iştirak hisselerini elden çıkarmalarına ilişkin istisna,
—ç- Emisyon primi kazancı istisnası,
—d- Türkiye’de kurulu fonlar ile yatırım ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisna,
—e- Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası,
—f- Bankalara veya TMSF’ye borçlu durumda olan kurumlar ile bankalara tanınan istisna,
—g- Yurt dışı şube kazançları istisnası,
—h- Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna,
—ı- Eğitim tesisleri ile rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden elde edilen kazançlara ilişkin istisna,
—Risturn İstisnası.
—İştirak Kazancı İstisnası
—Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları, 6322 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 1/1/2013 tarihinden itibaren uygulanmak üzere kurumlar vergisinden istisna edilmektedir.
—Kar Yedeklerinin Sermayeye İlavesi
—Bir GYO’nun kar yedeklerini sermayeye ilavesi nedeniyle elde edilen bedelsiz hisseler 1 seri nolu KVK GT’ne göre kar dağıtımı sayılmaktadır.
—Açılan davada Danıştay VDDGK (28.11.2013) daha önce Danıştay 4. dairesinin Tebliğin yürütmesinin kaldırılmasına ilişkin kararı kaldırılmıştır.
—Dolayısıyla Tebliğin ilgili bölümü yürürlüktedir.
—Karar düzeltme safhası bilinmiyor.
—1 nolu KVK GT’nde;
—Bahsi geçen bedelsiz hisseler ile fiilen kar dağıtımı arasında fark olmadığı;
—Kurumun karlar üzerinde tasarruf yetkisi elde ettiği,
—Nominal bedelle yasal kayıtlarda yer alacağı ve kazanç istisnasından yararlanılacağı belirtilmiştir. 
—
—Diğer Fon ve Ortaklık Kar Payları
—Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları dışındaki diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazancı istisnasından yararlanamayacaktır.
—Serbest Bölgeden Elde Edilen Karlar
—3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun 5084 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle değişik 6. maddesi uyarınca, serbest bölgeler gümrük bölgesi dışında sayılmasına karşın, bu bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar tam mükellef kurum olarak kabul edilmektedir.
—Dolayısıyla serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlara iştirak edilmesinden elde edilen kazançlar da iştirak kazancı istisnası olarak kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.
—Yurtdışı İştirak Kazancı İstisnası
—
—İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması,
— İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye’de bulunmaması,
— İştirak payını elinde tutan kurumun, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması,
—· İştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süre ile elde tutulması,
—
—Yurtdışı İştirak Kazancı İstisnası
—İştirak kazancının (kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de dahil olmak üzere) iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında; iştirak edilen yabancı kurumun esas faaliyet konusunun finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında, gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
—İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi.
—
—Yurtdışı İştirak Kazancı İstisnası
—Yurt dışı iştirak kazançlarının istisna olarak beyan edilerek kurum kazancından düşülmesi halinde, söz konusu kazançlar üzerinden yurt dışında ödenen vergilerin KVK’nın “Yurt Dışında ödenen Vergilerin Mahsubu” başlıklı 33. maddesi kapsamında hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün olmayacaktır.
—Yurtdışı İnşaat ve Onarım İşleri
—Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, söz konusu şirketlere iştirak edilmesinden elde edilen kazançlara, herhangi bir şart aranmaksızın yurt dışı iştirak kazançları istisnası uygulanacaktır.
—Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre kurulan şirketin ana sözleşmesinde, inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılması için kurulduğunun belirtilmesi ve fiilen bu amaç dışında faaliyetinin bulunmaması şarttır.
—Bu şartları taşımayan veya başka faaliyet konularıyla da uğraşan şirketlerin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün değildir.
—Fon ve Yatırım Ortaklıkları İstisnası
—
—Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,
—Portföyü Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,
—Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,
—Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,
—Emeklilik yatırım fonlarının kazançları,
—Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları.
—
—Yatırım Fon Ve Ortaklık Kazanç İstisnası
—İstisna uygulaması açısından genel olarak fon veya ortaklık portföyünde, döviz veya dövize endeksli kıymetlerin bulunmasının herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
—Türkiye’de kurulan ve portföyü de Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi için;

1-Fon  portföyünün en az %51’inin devamlı olarak; Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ile altına dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırmış fon ve ortaklıklar "Altın fonu veya ortaklığı";

2-Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırmış fon ve ortaklıklar ise "Kıymetli madenler fonu veya ortaklığı" olarak kabul edilecektir.

—Yatırım Fon Ve Ortaklık Kazanç İstisnası
—Menkul kıymetler yatırım fon ve ortaklıklarının 2006-2015 yılları arasında elde edecekleri kurumlar vergisinden istisna kazançlar G.V.K.’nın Geçici 67. maddesinin (8) numaralı fıkrası,
—
—Diğer yatırım fon ve ortaklıklarının (emeklilik yatırım fonları hariç) kurumlar vergisinden istisna kazançları ise 5520 sayılı K.V.K.’nın 15. maddesinin (3) numaralı uyarınca tevkifat kapsamındadır.
—Söz konusu kazançların kurumlar vergisinden istisna olması tevkifat uygulamasına engel teşkil etmemektedir.
—Yurtdışı Şube Kazanç İstisnası
—Yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde edilmiş olması gerekmektedir
—Doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
—Elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması,
—Ana faaliyet konusu, finansal kiralama dahil finansman temini, sigorta hizmetlerinin sunulması veya menkul kıymet yatırımı olan kurumlarda, bu kazançların doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye'de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması.
—
—Yurtdışı İnşaat Onarım Teknik Hizmet Kazanç İstisnası
—KVK’nın 5. maddesinin (1-h) bendi ile yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, başkaca bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
—Teknik Hizmet K  azanç İstisnası
—Teknik hizmetlerden elde edilen kazançların da anılan istisnadan yararlanabilmesi için bu işlerin yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla yapılması gerekmektedir.
—Yurt dışında ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci olmadan yapılan teknik hizmetler ise hizmet ihracatı olarak değerlendirilecektir. Ayrıca, teknik hizmetlerin yurt dışındaki inşaat, onarım ve montaj işlerine bağlı olarak yapılma şartı bulunmamaktadır.
—İnşaat, onarım ve montaj işlerinin yurt dışında gerçekleştirilmesi için bir işyeri bulunması gerekirken, bu işlere bağlı teknik hizmetlerin yurt dışında herhangi bir işyeri olmaksızın Türkiye’den gerçekleştirilebilmesi de mümkün olabilmektedir. Proje hazırlanması gibi teknik hizmetler, inşaat ve onarma işinin tamamlayıcı bir unsuru olmasına karşın; kurumların yurt dışında devam eden bir inşaat ve onarma işi olmadığı ya da ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci bulundurulmadığı durumlarda, bu faaliyetin ihracat olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup yurt dışındaki inşaat işine bağlı olarak Türkiye’de yapılan teknik hizmetlerden sağlanan kazançların bu istisnadan yararlandırılması mümkün bulunmamaktadır.
—Teknik Hizmet Kazanç İstisnası
—Kurumların yurt dışında bir inşaat ve onarım işi varsa, buna bağlı teknik hizmetler ister Türkiye’de isterse yurt dışında yapılsın, elde edilen kazançlar istisnadan yararlanabilecektir.
—
—Kurumların yurt dışında yaptıkları bir inşaat ve onarım işinin bulunmaması halinde ise ancak yurt dışında bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla yaptıkları teknik hizmetlerden elde edilen kazançlar istisnadan yararlanılabilecektir.
—Risturn İstisnası
—
—Tüketim Kooperatifleri,
—Üretim Kooperatifleri,
—Kredi Kooperatifleri,

yararlanabilecektir.

Risturn istisnası 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanununa göre kurulan Birliklerin üyeleri ile yaptıkları muameleler hakkında da uygulanabilecektir.

İstisnası:

Ortaklarının yönetim gideri karşılığı olarak ödedikleri paralardan harcanmayarak iade edilen kısımlara ilişkin risturn istisnası uygulamasından ise faaliyet konusuna bakılmaksızın bütün kooperatifler yararlanabilecektir.

—Risturn İstisnası Şartları
—
—Gelir-gider farkının Risturn şeklinde dağıtılacağına ilişkin hükmün kooperatif ana sözleşmesinde yer alması,
—Risturnların ortak içi işlemlerden oluşan gelir-gider farkından dağıtılacak olması,
—Dağıtımın, faaliyet dönemi bittikten sonra yapılması,
—Kanuni yedek akçe ve fonlar ayrılmadan risturnların dağıtılamayacak olması,
—Dağıtımın ortakların kooperatifle yapmış oldukları muameleler nispetinde yapılması.
—
—Tekstil, Konfeksiyon ve Hazır Giyim-Deri
—KVK Geçici 4. maddeye göre;
— 1. ve 2. bölgedeki faaliyetlerini-üretim tesislerini,
— 31.12.2010a kadar 4. bölgeye taşıyanlar,
—En az 50 kişi istihdam etmeleri şartıyla,
—Nakil tarihinden itibaren  5 yıl süre ile %5 vergi uygulanmaktadır.
—Tekstil, Konfeksiyon Ve Hazır Giyim, Deri Ve Deri Mamulleri Sektörleri
—Münhasıran tekstil, konfeksiyon ve hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektörlerinde faaliyette bulunanlardan üretim tesislerini Bakanlar Kurulu’nca belirlenen illere 31/12/2010 tarihine kadar nakleden ve asgari 50 kişilik istihdam sağlayan mükelleflerin, bu illerdeki işletmelerinden sağladıkları kazançlar için nakil tarihini izleyen hesap döneminden itibaren beş yıl süreyle kurumlar vergisi oranını % 75'i geçmemek üzere indirimli uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu madde hükmünden gelir vergisi mükellefleri de yararlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
—Yeni Teknoloji Bölgeleri Yönetmeliği
—2023 e kadar GV ve KV muafiyeti var.
—Şirket, yönetici şirketten bölgede bulunduğuna dair yazı alarak vergi dairesine başvuracak, (Önceden MB’lığına başvuruluyordu)
—Her projede ilişkisiz 3 kişi proje değerlendirme komisyonu onayı alınacak,
—Ar-Ge için bu kanundan yararlananlar beyannamede Ar-Ge indiriminde bulunamazlar.
—3 er ay itibariyle SMM veya YMM raporu verilecektir. Yoksa inceleme yaptırılacaktır.
—
—
—Yatırım İndirimi İstisnası
—AYM’ye kararına göre kazanç yetersizliği nedeniyle önceki yıllardan devreden yatırım indirimi tutarları % 25 ile sınırlı olmaksızın kurum kazancından indirilebilecektir.
—Öte yandan, yürütmeyi durdurma ve iptal kararı sonrasında, maddenin son halinde, "Kalan kazanç üzerinden yürürlükteki vergi oranına göre vergi hesaplanır." ifadesi yer aldığından, yatırım indirimi uygulanmasından sonra kalan kazanç üzerinden uygulanacak kurumlar vergisinin oranı %20 olacaktır.
—Ek 1-6 arasındaki devreden yatırım indirimi 2014 endeksleme oranı yeniden değerleme oranı olan %10,11;
—GVK 16 kapsamındakileri Y-ÜFE %6,36 oranında endekslenecektir.
—Yatırım İndirimi İstisnası
—Vergi indirimi de bulunuyorsa öncelikle yatırım indirimi istisnası kullanılacaktır.
—Vergi İndirimi
—Kurumlar, 1.1.2013 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara yatırıma başlama tarihinden itibaren, hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben ;
—- 2, 3, 4, 5, ve 6. bölgelerde yapılacak yatırımlar için,
—- BKK ile belirlenen yatırıma katkı oranına göre hesaplanan yatırıma katkı tutarı kadar (bunun %50si olarak belirlenmiştir)
—- ve yatırım döneminde gerçekleşen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere,
—- yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullanabilmektedir.
—
—
—İndirim uygulanacak kazanç brüte iblağ edilmekte, kazanç yetersiz kalırsa tamamı indirimli orana tabi olacaktır.
—
—Birden fazla teşvik varsa indirimli oran  ve matrahın nasıl hesaplanacağı beyanname dışında yapılacaktır.
—
—2014 yılında KV Beyanında aşağıdaki tablo da olacak:

-Teşvik belgesi no,

Toplam yatırım tutarı,

Yatırıma katkı oranı,

Vergi indirim oranı,

Türü, bölgesi, yapılan yatırım, önceden yararlanılan kısım, cari yılda yararlanan kısım.

—
—Taslak Sirkülerlere Göre
—Mahsuben vergi indirimi uygulamasında yatırıma başlanmış sayılmak için belgenin %10 kadar yatırım yapmak gerekmemektedir.
—Vergi indirimi uygulamasında fiilen yatırıma başlamak yeterli görülmektedir. 2012/3305 sayılı BKK daki gibi bir başlama kriteri olmadığı anlaşılmaktadır.
—Fiilen yatırıma başlanılan tarihe ilişkin geçici vergiden, tamamlama vizesi başvurusuna ilişkin geçici vergi sonuna kadar mahsuben vergi indirimi mümkündür. Fiilen tamamlanırsa (başvurudan önce) bu tarih referans alınacaktır.(Kanunda kısmen veya tamamen faaliyete başlanması ilkesine aykırı olduğu ifade edilebilir) Bu tarihten sonra diğer faaliyetlerden elde edilen kazancı mahsup imkanı yoktur.
—Fiilen başlama/bitiş ise tanım olarak belirsizdir.
—
—Taslak Sirküler/Vergi İndirimi
—Mahsuben vergi indiriminde vergi indirimine ilişkin matrah (vergi indirimi yatırım tutarının aşağısında olduğu sürece) bulunarak, bu yatırım dönemi boyunca maksimum yararlanılabilecek KV matrahı bulunacak (Mahsuben Yararlanılabilecek Vergi İndirimi Tutarı/(1-Vergi İndirim Oranı).
—1. bölgede mahsup imkanı yoktur. (Stratejik yatırım hariç)
—Diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç ibaresi; teşvikli kazanç dışındaki aktif pasif tüm kazançları ifade etmektedir.
—(diğer teşvikli kazancın kapsama girip girmediği anlaşılamamaktadır)
—
—Taslak Sirküler/Vergi İndirimi
—Mükellef, birden fazla teşviğe sahipse ve kazanç tutarı yetersizse istediği teşvik belgesini kullanabilir.
—
—Ama,  ileriki yıllarda diğer teşvik belgelerine geçip geçemeyeceği tereddütlüdür.
—
—Yani, ilk yıl kullandığınız teşvikli yatırım daha geç tamamlanırsa (örneğin 2017), diğer teşvik ise 2015 te tamamlanacaksa mahsup imkanının daha fazla kullanılabilmesi amacıyla sonraki yıllarda bu teşviğin mahsup imkanı kullanılıp kullanılamayacağı tartışmalıdır.
—
—Taslak Sirküler/Vergi İndirimi
—Mükellefin birden fazla teşviği varsa, ve safi kazanç tutarı teşvik belgeli yatırımların kazancının aşağısında kalıyorsa safi kazanç bu faaliyetlerden doğan kazanca orantılanarak vergi indirimi uygulanacaktır.
—
—İstisna Kazanca İlişkin Gider/Zararlar
—İştirak hissesi alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirileme z.
—İstisna kazançlar ile diğer faaliyetlerden doğan kazançların, işletme kayıtlarında ayrımının yapılması ve istisna kazançlara ilişkin maliyet ve gider unsurlarının, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlarla ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.
—Götürü Gider
—İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan kurumlar vergisi mükellefleri, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerinden döviz olarak elde ettikleri hasılatlarının binde beşini (% 0,5) aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderlerini de indirebileceklerdir.
—Harcamanın yapılmış ve işletmenin malvarlığında bir azalmanın meydana gelmiş olması gerekmektedir.
—Götürü Gider
—Her türlü ihracat ve yurt dışı taşımacılıktan döviz cinsinden sağlanan hasılat dikkate alınabilmektedir.

—Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine Türk Lirası karşılığı yapılmış ihracat kapsamdadır.

—Döviz olarak elde edilen ihracat hasılatının Türk Lirası karşılığının tespitinde, hasılatın kanuni defterlere kaydedildiği tarihte geçerli olan ve TC Merkez Bankasınca tespit ve ilan edilmiş döviz alış kurlarının esas alınması gerekmektedir.
—Götürü Gider
—Yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve teknik hizmetlere ilişkin faaliyetlerin zararla sonuçlanmış olması götürü gider uygulamasından yararlanılmasına engel teşkil etmemektedir.
—Bize göre Tebliğle Kanun sınırları dışında uygulama yapılmaktadır. Yasal dayanağı yoktur.
—Bu durumda, götürü olarak hesaplanan giderler, bu zararları artırıcı bir unsur olacak ve genel hükümler çerçevesinde kurum kazancından indirim konusu yapılacaktır.
—İhraç kayıtlı teslimlerde sadece ihracatcı yararlanabilir.
—Gıda Bankacılığı Faaliyeti
—Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara MB’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelleri ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacaktır.
—Azami bağış miktarı ile ilgili olarak herhangi bir sınır bulunmadığından bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedelinin tamamı, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.
—Zarar artırıcı bir bağış türüdür.
—Transfer Fiyatlandırması Belgelendirme
—Emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgelerin ispat edici kağıtlar olarak saklanması zorunludur.
—Dolayısıyla, yöntemin seçilme gerekçelerini açıklayan en önemli unsurlar bu hesaplama ve belgeler olduğundan, seçilen yöntem ve bu yöntemin uygulanmasına ilişkin bütün hesaplama ve işlemlere ait belgeler ayrıntılı olarak tutulmalı ve saklanmalıdır.
—TF Raporu
—Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'na kayıtlı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde ilişkili kişilerle yaptığı yurt içi ve yurt dışı işlemleri ile diğer kurumlar vergisi mükelleflerinin bir hesap dönemi içinde ilişkili kişilerle yaptığı yurt dışı işlemlere ilişkin olarak "Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu"nu hazırlamaları gerekmektedir.
—Tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin serbest bölgelerde bulunan ilişkili kişilerle yaptıkları işlemlerin Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporuna dahil edilmesi gerekmektedir.
—Ayrıca, serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin de ilişkili kişilerle yaptıkları yurt içi işlemlerine ilişkin olarak Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporunu kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar hazırlamaları
—Raporun kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar hazırlanması zorunlu olup, beyanname ekinde vergi dairesine verilmesine ise gerek yoktur.
—Zarar Mahsubu
—Beş yıldan fazla nakledilmemek kaydıyla geçmiş yıllara ait kurumlar vergisi beyannamelerinde yer alan zararlar indirilebilir.
—Geçmiş hesap dönemlerinde oluşan zararların mahsubunda, söz konusu zararların en önceki hesap dönemi zararından başlayarak sırasıyla mahsup edilmesi gerekmektedir.
—Geçmiş yıllara ait zararların mahsubunun, yıl atlanmaksızın, mahsup imkânının doğduğu hesap döneminde yapılması gerekmektedir. Mahsup imkânının olduğu dönemlerde mahsup edilmeyen zarar tutarlarının sonraki dönemlere ait kazançlardan düşülmesi MB açısından mümkün olmayacaktır. ?
—6111 Sayılı Kanundan Kaynaklı Zararlar
—6111 sayılı Kanundan yararlanarak matrah artırımında bulunanlar bu dönemlerden gelen zararlarının yarısını dikkate alamayacaklar.
—Devir Tam Bölünme Zararları
—Devir halinde devralınan kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları
—Tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumun öz sermaye tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararları dikkate alınabilir.
—Devralınan veya bölünen kurumların son 5 yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması,
—Devir veya bölünme neticesinde zarar mahsubu yapacak kurumun, aynı faaliyete devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az 5 yıl süreyle devam etmesi halinde zararlarını kazançlarından indirebileceklerdir.
—Devir Tam Bölünme Kaynaklı Zararlar
—Maliye, zarar mahsubunu bu hakkın kullanıldığı tarihten itibaren 5 yıl daha faaliyette bulunma şartı getiriyor.
—Kanun lafzına aykırı, gerekçeye uygundur.
—Kanun hükümlerinin kanuna hakim olan hukuki düşüncenin sınırlarını aşacak şekilde genişletilerek yorumlanmaması ve kıyas yolu ile başka hadislere teşmil edilmemesi gerekir. Kanunda diğer bir hükme atıf yapıldığı durumda bile kanunun öngördüğü sınırlar içinde kalınmalıdır.
—Ayrıca, kanun hükümlerinin açık olmaması veya kanunda birbiriyle çelişen hükümlerin bulunması halinde, objektif hüsnüniyet kuralı gözönünde tutularak yorum yapılması esastır.
—MB’lığı görüşüne katılmıyoruz.
—Devir-Tam Bölünme Kaynaklı Zarar

—Devir ve tam bölünmede özsermaye veya aktif toplamı aşan bir zarar varsa aşan kısım indirilemez.
—Ama, devreden veya tam bölünen kurumdaki mahsup hangi yılın zararından yapılacaktır? Mahsup süresi hakkı etkielecektir?Öneğin 2009 ve 2011 yılı mali zararları varsa hangisi indirilecek?
—Zarar mahsubunda MB ilk zararları öncelikle dikkate almakla birlikte, mükellefin insiyatif kullanmasının mümkün olduğu da iddia edilebilir.

—Özelge alınmasında fayda vardır.
—
—Yurtdışı Zararlar
—Kurumların yurt dışı faaliyetlerinden zarar doğması halinde, beş yıldan fazla nakledilmemek kaydıyla belirli şartlar altında yurt dışı zararları  indirilebilir.
—Yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, Türkiye’de beyan ettikleri kazançlardan indirebilmeleri için faaliyette bulundukları ülkenin vergi kanunlarına göre beyan ettikleri vergi matrahlarını (zarar dahil), her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlara incelettirip rapora bağlatmaları ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğini Türkiye’deki ilgili vergi dairesine vermeleri şarttır.
—Yurtdışı Zarar Mahsubu
—Türkiye’de indirim konusu yapılan yurt dışı zararın, ilgili ülkede de mahsup edilmesi veya gider yazılması halinde, Türkiye’deki beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, mahsup veya gider yazılmadan önceki tutar olacaktır.
—Türkiye’de faaliyet istisna ise zarar dikkate alınmaz.
—Beyanname Üzerinde İndirimler
—Ar-Ge,
—Sponsorluk,
—Bağış yardımlar,
—Korumalı İşyeri İndirimi,
—Girişim Sermayesi İndirimi,
—Diğer İndirimler,

—İndirimler
—Ar-Ge indiriminden faydalananlar matrah olmasa bile tam tasdik raporu ibraz edeceklerdir.
—İndirilecek bağış yardım sınırı;

(Kurum bilanço karı-iştirak kazancı istisnası-geçmiş yıl zararı)

—Özel kanunlardaki bazı bağışlar gider yoluyla dikkate alınıyor. (Umumi hayata müessir afet, Atatürk Kültür Dil Tarih Kurumu,)
—Bazılarında sadece nakdi, sadece ayni veya her ikisi de olabilir.
—
—Girişim Sermayesi Yatırım İndirimi
—6322 sayılı KVK’nın 10 uncu maddesine eklenen (g) bendi ile de VUK’un 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.
—İlgili yılda ayrılan fon tutarının beyan edilen gelirin %10'unu, toplam fon tutarının ise öz sermayenin %20'sini aşmaması (İki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.),
—Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak olan ve Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması
—Ayrılan fon tutarının ilgili yılın kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmesi
—gerekmektedir.
—Girişim Sermayesi Fonu
—İndirim tutarının tespitinde beyan edilen gelir olarak ticari bilanço kâr veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderler eklenmek ve geçmiş yıl zararları ile varsa tüm indirim ve istisnalar düşülmek suretiyle bulunan tutar [Ticari bilanço kârı (zararı) + kanunen kabul edilmeyen giderler - geçmiş yıl zararları - tüm indirim ve istisnalar] dikkate alınacaktır.
—Geçici vergilendirme dönemlerinde fon ayrılması ve indirim uygulamasından yararlanılması mümkün değildir.
—Girişim Sermayesi Fonu
—Girişim sermayesi fonu ilgili dönem kazancından ayrılacağından, pasifte özel bir fon hesabına alınacak tutar hesap dönemi sonu itibarıyla tespit edilebilecektir.
—Bu çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, izleyen hesap döneminin başından itibaren kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir.
—Girişim Sermayesi Fonu
—Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların mükelleflerce pasifte geçici bir hesapta tutulması, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması gerekmektedir.
—
—Söz konusu yatırımın yapılmaması halinde, indirim konusu yapılan tutar nedeniyle tahakkuk ettirilecek vergi gecikme faizi ile birlikte mükelleften tahsil edilecektir.
—Yurtdışına Verilen Bazı Hizmetler
—Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara,
— Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan
—mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleriyle,
— ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin
— münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
—Kapsam
—Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetleri.
—- İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen eğitim ve sağlık hizmetleri.
—İlgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama, eğitim ve sağlık hizmetleri sunmak olmalıdır.
—Şirket bünyesinde sözü edilen hizmetlerden sadece birisi verilebileceği gibi ana sözleşmelerinde yer almak şartıyla birden fazlası da verilebilir.
—Şartlar
—Hizmetin, Türkiye'den Münhasıran Yurt Dışı Mukimi Kişi Ve/Veya Kurum İçin Yapılmış Olması
—Faturanın Yurt Dışı Mukimi Kişi Ve/Veya Kurum Adına Düzenlenmesi
—Türkiye'den Verilen, Mimarlık, Mühendislik, Tasarım, Yazılım, Tıbbi Raporlama, Muhasebe Kaydı Tutma, Çağrı Merkezi Ve Veri Saklama Hizmetlerinden Yurt Dışında Yararlanılması
—İlgili Bakanlığın İzin Ve Denetimine Tabi Olarak Türkiye'de Yerleşmiş Olmayan Kişilere Verilen Eğitim Ve Sağlık Hizmetlerinin Yararlanıcısının Yurt Dışında Olması
—
—Kazanç İstisnası
—İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın %50'si, kurumlar vergisi beyannamesinin "Kazancın Bulunması Halinde İndirilecek İstisna ve İndirimler" bölümünde gösterilmek suretiyle indirim konusu yapılabilecektir.
—Diğer indirim ve istisnalar ile geçmiş yıl zararları nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutar izleyen dönemlere devredilemeyecektir.
—Faaliyet sonucunun zararlı olması halinde ise indirim söz konusu olmayacaktır.
—
—hizmetlerin fiilen verilmesi gerekmekte olup, bu alanlarda sunulan asistanlık, danışmanlık ve aracılık gibi hizmetlerin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün olmayacaktır.
—ülkemiz ile ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verdikleri hizmetin bedelinin ülkemiz SGK tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil edilmesi nedeniyle, hizmet bedeli karşılığı faturanın Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenmesi durumunda da indirimden faydalanılabilecektir.
—Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olmadığı hallerde ise müşterek genel giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan hasılatın toplam hasılata oranı esas alınarak dağıtılacaktır.
—Korumalı İşyeri İndirimi
—Korumalı iş yeri, İşgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelli bireylere istihdam oluşturmak amacıyla Devlet tarafından teknik ve mali yönden desteklenen ve çalışma ortamı özel olarak düzenlenen işyeri.
—5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanuna göre kurulan korumalı işyerlerinde istihdam edilen ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelli çalışanlar için diğer kişi ve kurumlarca karşılanan tutar dâhil yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının % 100'ü oranında hesaplanan korumalı işyeri indirimi; kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla indirilebilmektedir.
—indirim, her bir engelli çalışan için azami beş yıl süre ile uygulanır ve yıllık olarak indirilecek tutar, her bir engelli çalışan için asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 150'sini aşamaz.  
—Kontrol Edilen Kurum Kazancı
—Tam mükellefiyeti haiz gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte; sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az % 50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştirakleri, kontrol edilen yabancı kurum olarak adlandırılmaktadır.
— “Doğrudan veya dolaylı” ve “ayrı ayrı ya da birlikte” ifadeleri ile yurt dışındaki iştirakin ortaklık paylarının grup şirketleri veya gerçek kişiler arasında paylaştırılıp, maddede belirtilen kontrol oranının altında kalınarak kapsam dışına çıkılması engellenmektedir.
—CFC Kazançları
—Yurt dışı iştirakin ilgili yıldaki toplam gayri safi hasılatının %25 veya fazlasının pasif nitelikli gelirlerden oluşması gerekmektedir.
—Pasif nitelikli gelirler; yurt dışı iştirakin faaliyeti ile orantılı sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticari, zirai veya serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen gelirler dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi gelirlerden oluşmaktadır.
—Ticarî bilanço kârı üzerinden %10'dan az oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması gerekmektedir.
—
—CFC Kazançları
—ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının 100.000 TL karşılığı yabancı parayı geçmesi gerekmektedir .
—Türkiye’de vergilendirilecek kurum kazançları, zarar mahsubu dahil giderler düşüldükten istisnalar düşülmeden önceki, vergi öncesi kurum kazançları olacaktır.
—Buna bağlı olarak kontrol edilen yabancı kurumun geçmiş yıl zararları nedeniyle dağıtılabilir kârının olmaması durumunda Türkiye’de vergilendirilecek bir kazançtan söz edilemeyecektir.
—Bununla birlikte kontrol edilen yabancı kurum tarafından karın sermayeye eklenmiş olması, söz konusu kazancın tam mükellef kurumun hissesine isabet eden kısmının Türkiye’de vergilendirilmesine engel değildir.
—Vergi Mahsubu
—Yurt dışındaki iştirakin bulunduğu ülkede ödemiş olduğu gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergiler kontrol edilen yabancı kurumun Türkiye’de vergilendirilecek kazancı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.
—Fakat, kontrol edilen yabancı kurumun bulunduğu ülke dışındaki ülkelerde ödemiş olduğu gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergilerin mahsup edilmesi mümkün değildir.
—KKEG-Diğer İlaveler
—Kıdem tazminat karşılığı,
—VUK’a aykırı reeskontlar
—Yasal olmayan diğer karşılıklar,
—Ödenmemiş SGK primleri,
—Tahahkuk ve dönemselliğe aykırı giderler,
—Belgesiz giderler, götürü gider,
—Binek oto MTV,
—ÖİV,
—Ceza, gecikme faiz ve zamları, tecil faizi, pişmanlık zammı,
—TF, Örtülü sermaye faiz, kur, vade farkı vb giderler ile bunlara isabet eden KDV;
—
—
—
—KKEG-Diğer İlaveler
—İndirilen/İndirilemeyen bağışlar (Gıda bankacılığı hariç)
—Kontrol edilen kurum kazancı,
—KKEG mahiyetindeki tazminatlar,
—İstisna faaliyete ilişkin zarar ve giderler,
—Sair gider ve ilaveler.
—
—
—KKEG
—KVK 11’e göre kabul edilemeyenler,
—VUKa aykırı karşılıklar
—VUKa aykırı amortismanlar
—5510/88 e aykırı giderler,
—6111 e aykırı giderler,
—Bağış yardımlar,
—GVK/75 YK üyelerine ödenen kar payları,
—Kdvk 30/d indirilemeyen KDV,
—6802 Gider Vergisi Kanunu ÖİV,
—MTV 14 E göre gider yazılanlar,
—İstisna faaliyet işlem zararı veya giderleri,
—Diğer
—YMM Raporuna Bağlı İstisnalar
—A Tipi yatırım fonu portföy kazanç istisnası 211.000-TL;
—Taşınmaz İştirak kazancı istisnası 211.000-TL yi aşarsa;
—Yatırım indirimi proje tutarı 482.000-TL yi,

 geçerse 37 sayılı SM, SMM ve YMM GT ile tasdik raporuna gerek bulunmaktadır.

—Gelir ve Kurumlar Beyanname ve ekleri YMM’ye onaylatanlar tasdik yaptırmayacaklar.
—Tam tasdikte bunlara ilişkin bilgi verilecektir.
—
—

KVK BEYANNAME FORTMATI

2014

—
—
—
—
—
—
—
—
—
—
—Yabancı Para Pozisyonuna İlişkin Bilgi Formunun Doldurulmasında Dikkat Edilecek Hususlar
—Bu tablo, bütün kurumlar vergisi mükelleflerince doldurulacaktır.
—Formda yer alan her bir hesap bölümüne, bilançoda yer alan bu hesaba ilişkin döviz ve dövize endeksli tutarların Türk Lirası karşılığı toplam tutarı yazılacaktır.
—"Diğer Döviz Alacakları" bölümüne, yukarıda belirtilen aktif hesaplarından herhangi birinde sınıflandırılmayan diğer kısa
ve uzun vadeli yabancı para cinsinden alacakların toplam tutarı yazılacaktır.
—"Diğer Döviz Borçlan" bölümüne; yukarıda belirtilen pasif hesaplarından herhangi birinde sınıflandırılamayan diğer kısa ve
uzun vadeli yabancı para cinsinden borçların toplam tutarı yazılacaktır.
—"Bilanço Dışı Türev Enstrümanları Net Pozisyonu" bölümünde; forward, futures, swap ve opsiyon gibi türev işlemleri
nedeniyle oluşacak döviz alım taahhütlerinin toplamı bu bölümün (+), satım taahhütleri toplamı ise (-) kısmında gösterilecektir.
—
—
—
—
—
—Bu form, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından doldurulacaktır. Formda yer alan transfer fiyatlandırması, kontrol edilen kurum kazancı ve örtülü sermayeye ilişkin işlemlerin bir veya birkaçının bulunması durumunda sadece bu işleme ilişkin kısım doldurulacak olup, formda belirtilen söz konusu işlemlerin bulunmaması durumunda bu form doldurulmayacak ve beyanname ekinde de gönderilmeyecektir.
—“TRANSFER FİYATLANDIRMASI KAPSAMINDAKİ İLİŞKİLİ KİŞİLERE İLİŞKİN BİLGİLER” bölümüne 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ gereğince ilişkili kişi kapsamında değerlendirilen ve gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bulunan gerçek kişi ve kurumlara ilişkin bilgiler yazılacaktır. Örneğin, bir şirketin hem yurt içinde hem yurt dışında ilişkili olduğu gerçek kişi ve kurumlar bulunmasına rağmen ilgili hesap döneminde sadece yurt dışında bulunan ilişkili kişilerle işlem yapmış olması durumunda, forma sadece yurt dışında bulunan ilişkili kişi adı ve ünvanı ile bulunduğu ülke yazılacaktır.
— 
—II. “İLİŞKİLİ KİŞİLERLE GERÇEKLEŞTİRİLEN TRANSFER FİYATLANDIRMASINA İLİŞKİN İŞLEMLER” bölümünde yer alan işlemlerin alım ve satımından kastedilen; alım satımın yapılması ya da hizmetin alınıp verilmesi olarak anlaşılmalıdır. Örneğin, kiralama veya kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler mal veya hizmet alım ya da satımıdır.
—
—
—“Alım” sütununa, ilişkili kişi tarafından sağlanan işlem tutarı, “Satım” sütununa ise ilişkili kişiye sağlanan işlem tutarı yazılacak olup, kurumlar vergisi mükelleflerinin bir hesap dönemi içerisinde ilişkili kişilerle gerçekleştirdikleri tüm işlemlerine ilişkin alım ve satım tutarlarının yazılması gerekmektedir.
— 
—“Varlıklar” bölümünün 3 numaralı satırında yer alan Gayri Maddi Haklar/Varlıklar, patent, ticari marka, ticari unvan, tasarım ya da model gibi sınaî varlıkların kullanım hakkı ile edebi, sanatsal eserlerin mülkiyet hakları ve ticari bilgi birikimi (know how), ticari sırlar gibi fikri hakları kapsamaktadır.
—
—“Diğer İşlemler” bölümünün 18 numaralı satırında yer alan Grup İçi Hizmetler, ilişkili şirketler arasında gerçekleşen, genellikle aynı gruba bağlı şirketlerden birinin diğerlerine verdiği hizmetleri ifade etmektedir.
—
—
—III. “TRANSFER FİYATLANDIRMASINA KONU OLAN İŞLEMLERDE KULLANILAN YÖNTEMLER” bölümüne, ilişkili kişilerle yapılan işlemlerde kullanılan yöntemlere ilişkin alım ve satım tutarları yazılacaktır.
— 
—IV. “KURUMUN YURT DIŞI İŞTİRAKLERİNE İLİŞKİN BİLGİLER” bölümü, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği hesap döneminde, kurumların yurtdışı iştiraklerinin bulunması halinde doldurulacaktır.
— 
—Tablodaki sütunlar itibarıyla, iştirak edilen her bir yurtdışı iştirak için ayrı ayrı olmak üzere, yurtdışı iştirakin;
— 
—Unvanı,
—Kanuni veya iş merkezinin bulunduğu ülke,
—Toplam gayrisafi hasılatı
— 
—ile yurtdışı iştirakte kurumun sermaye, oy veya kâr payı oranı (hangi oran daha yüksekse o oran dikkate alınacaktır) yazılacaktır.
—
—
—“ÖRTÜLÜ SERMAYE UYGULAMASINA İLİŞKİN BİLGİLER” bölümü, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği hesap döneminde ortak veya ortakla ilişkili kişilerden temin edilen bir borç bulunması halinde aşağıda yer alan açıklamalar çerçevesinde doldurulacaktır.
— 
— “Aktif Toplamı”: Kurumun hesap dönemi başında çıkartılmış olan bilânçosunda yer alan bilgilere göre doldurulacaktır.
— “Toplam Borçlar”: Kurumun hesap dönemi başında çıkartılmış olan bilânçosunda yer alan bilgilere göre doldurulacaktır.
—“Öz Sermaye Tutarı”: Kurumun öz sermayesi bu tabloda yer alan Aktif Toplamı ve Toplam Borçlar dikkate alınarak, 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "12.1.5" bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde hesaplanacaktır.
—
—
—“Toplam Faiz Giderleri”: Ortak veya ortakla ilişkili kişilerden temin edilen borç nedeniyle hesap dönemi içinde gerçekleşen ve maliyetlere veya faaliyet giderlerine intikal etmiş olan faiz giderlerinin toplamı yazılacaktır.
—“Toplam Kur Farkı Giderleri”: Ortak veya ortakla ilişkili kişilerden temin edilen borç nedeniyle hesap dönemi içinde gerçekleşen ve maliyetlere veya faaliyet giderlerine intikal etmiş olan kur farkı giderlerinin toplamı yazılacaktır.
—“Ortak veya Ortakla İlişkili Kişilerden Temin Edilen Borçların En Yüksek Olduğu Tarihteki Toplam Tutarı”: İlgili hesap döneminde ortak veya ortakla ilişkili kişilerden temin edilen borçların en yüksek olduğu tarihteki toplam tutarı yazılacaktır.
—
—Beyan-Ödeme
—KV beyannamesi, hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden 25. günü akşamına kadar verilir.
—Diğer taraftan kurumlar vergisinin, beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar ödenecektir.
—Tasfiye ve birleşme halinde, tasfiye edilen ve birleşen kurumlar adına tasfiye karı veya birleşme karı üzerinden tarh olunan vergiler tasfiye veya birleşme nedeniyle infisah eden kuruma ait KV beyannamesinin verilme süresi içinde ödenir.
—Tasfiye veya birleşme karı, 30 gün içinde beyan edileceğinden beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinin de bu süre içinde ödenmesi gerekmektedir.
—Beyanname Gönderilmesi
—Tüm KV mükellefi Elektronik ortamda göndermek zorunda.
—Aktif toplamı veya net satışları belli bir büyüklüğün üstünde olup SMMM ye beyan imzalatmayanlar doğrudan kendileri,
—Herhangi birisi sınır altında kalanlar SM veya SMMM ye imzalatmak zorunda olanlar aracılık yetkisi verilen meslek mensubu kanalıyla e-beyanname yoluyla gönderebilirler. 
—YMM Tam Tasdik anlaşması olanlar hiçbir sınır olmaksızın kendileri gönderebilir.
—2013 mali tablolarına göre net satışı 11.594.000-TL ve aktif toplamı 5.799.000-TL yi aşmayanlar beyanı SMMM’ye onaylatmak zorundadır.
—Devir Tam Bölünme Hallerinde Ödeme
—Devrolan veya bölünen kurumun devir veya bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi ise devralan veya birleşilen kurumun devir veya bölünmenin gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar (izleyen yılın Nisan ayının sonuna kadar) ödenmesi gerekmektedir.
—Mahsuplar
—KVK 15, GVK 94 ve GVK Geçici 67 ye göre yapılan kesintiler mahsup edilecektir.
—ilgili hesap dönemine ilişkin tahakkuk ettirilen geçici verginin sadece ödenen kısmı, yıllık kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.
—Yatırım fon ve ortaklıklarının kurumlar vergisinden istisna kazançları üzerinden tevkif edilecek vergilerin, söz konusu fon ve ortaklıkların katılma belgeleri ile hisse senetlerinden kâr payı alan kurumlar tarafından, aldıkları kâr payının içerdiği vergi kesintisi miktarı ile sınırlı olmak üzere hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkündür.
—Diğer taraftan yatırım fon ve ortaklıklarının elde etmiş oldukları kazanç ve iratlar üzerinden tevkif suretiyle ödenmiş bulunan vergilerin, bunların kurumlar vergisinden istisna kazançları üzerinden tevkif edilecek vergilerden mahsup edilmesi mümkündür.
—CFC Mahsupları
—Kontrol edilen yabancı kurumlara yaptıkları ödemeler üzerinden 5520 sayılı K.V.K.’nın 30. maddesinin (7) numaralı fıkrası uyarınca tevkif ettikleri vergileri, bu şirketin Türkiye’deki beyannameye dahil edilen kurum kazancı üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.
—Mahsuplar
—Mahsup edilecek vergilerin beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olması halinde, bu durum vergi dairesince mükellefe yazı ile bildirilecektir.
—Fazla olan bu tutar, mükellefin söz konusu yazıyı tebellüğ tarihinden itibaren bir yıl içinde başvurması şartıyla kendisine iade edilecek olup; bu süre içinde başvurmayanların bu farktan doğan alacakları düşer.
—Mahsuplar
—Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsup talebi tutarına bakılmaksızın, inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir.
—mahsup talebinin dilekçe ile yapılması ve yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin tablonun dilekçe ekinde yer alması gerekmektedir. Söz konusu tablonun daha önce yıllık beyanname ekinde yer almış olması halinde, mahsup dilekçesi yeterli olacaktır.
—Mahsup dilekçesi ve ilgili tablonun ibraz edilmiş olması kaydıyla, mükelleflerin vergi borçlarına ilişkin mahsup talepleri yıllık beyannamenin verildiği tarih esas alınarak yerine getirilir.
—
—Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemesi ya da sair nedenlerle ikmalen veya re'sen yapılan tarhiyatlar üzerine tahakkuk eden vergiler ile ilgili olarak daha önce tevkif yoluyla kesilen vergiler öncelikle tarhiyat aşamasında vergi dairesince dikkate alınarak yerine getirilir.
—Bu mahsuplar sonunda kalan kısım talep edilmesi halinde diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Bu durumda mahsup talepleri dilekçe ve eklerinin eksiksiz olarak vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarihten itibaren hüküm ifade eder. Bu tarihten itibaren mükelleflerin mahsubunu talep ettikleri vergi borçları için gecikme zammı uygulanmaz.
—
—Mükellefler dilerlerse ortağı bulundukları adi ortaklık veya kollektif şirketlerin müteselsilen sorumlu oldukları vergi borçlarına da mahsuben iade talebinde bulunabilirler. Bu taleplerin yerine getirilebilmesi için, iade alacaklısı mükellefin muaccel hale gelmiş vergi borcunun bulunmaması ve mahsup dilekçesinde adi ortaklık veya kollektif şirketin hangi dönem borçları için mahsup talep edildiğinin belirtilmesi gerekir.
—Mükellefin muaccel hale gelmiş vergi borcunun bulunmaması halinde, iade alacağının sonraki dönemlerde muaccel hale gelecek vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Bu takdirde mahsup talebi sonraki dönemlerde doğacak verginin tahakkuku ile hüküm ifade eder.
—Kesintinin Nakden İadesi
—Nakden iade taleplerinin dilekçe ile yapılması şarttır.
— Tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade edilecek tutarın 10.000.-TL’yi geçmemesi halinde iade talebi, yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin tablo ile birlikte tevkif yoluyla kesilen vergilerin vergi sorumlusu tarafından ilgili vergi dairesine ödenmiş olduğuna ilişkin belgenin, ilgili kurumca onaylanan bir örneğinin dilekçeye eklenmesi koşuluyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir.
—Nakden İade
—Nakden yapılacak iade taleplerinin 10.000.-TL’yi aşması halinde, 10.000.-TL’yi aşan kısım Vergi Usul Kanununa göre vergi inceleme yetkisi bulunanlarca yapılacak inceleme sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporuna göre iade edilir.
—10.000.-TL’ye kadar olan kısım ise, dilekçe ekinde yukarıda belirtilen belgelerin yer alması koşuluyla teminat aranmaksızın ve inceleme raporu beklenmeksizin iade edilir.
—Nakden İade
—Nakden yapılacak iade taleplerinin 100.000.-TL’yi aşması durumunda iade talebinin 100.000.-TL’ye kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilir.
—
—İade talebinin 100.000.-TL’yi aşan kısmının iadesi ise denetim elemanlarınca düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.
—YMM Sorumluluğu
—Yapılan incelemeler sonucunda gerçekte, mükellefe iadesi gereken tutarın YMM tasdik raporuna göre iade edilen tutardan ( 100.000 TL ) daha az olduğunun veya iade edilmesi gereken bir tutar bulunmadığının belirlenmesi halinde ortaya çıkan vergi ziyaı, gecikme faizi ve buna bağlı cezalardan mükellefle birlikte yeminli mali müşavir de müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır.
—Süresinde tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin, düzenlenen tam tasdik raporunun ayrı bir bölümünde mükellefin iadeye hak kazandığı tutarın, yukarıdaki bölümlerde yer alan kanıtlayıcı belgeleri ve yasal dayanakları belirtilmek suretiyle açıklanması gerekir. Tevkif suretiyle alınan vergilere ilişkin olarak belirtilen kanıtlayıcı belgelerin rapora eklenmesi zorunludur.
—Yurtdışı Mahsuplar
—Tam mükellef kurumlarca yurt dışında elde edilen kazanç ve iratlar üzerinden mahallinde ödenen kurumlar vergisi ve benzeri vergiler Türkiye’de bu kazançlar üzerinden tarh olunan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.
—Ancak ilgili yılda Türkiye’de vergiye tabi kurum kazancının oluşmaması nedeniyle, Türkiye’deki beyannamelere dahil edilen yurt dışı kazançlar üzerinden mahallinde ödenen vergilerin kısmen veya tamamen mahsubuna imkan bulunmazsa, bu mahsup hakkı izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar kullanılabilecektir.
—Aynı şekilde yurt dışında ödenen vergilerin Türkiye’de tarh olunan geçici vergiden mahsubu mümkündür.
—
—Geçici vergilendirme dönemi içinde yurt dışından elde edilen gelir bulunması halinde, bu gelirler üzerinden elde edildiği ülkelerde kesinti veya diğer şekillerde ödenen vergiler, o dönem için hesaplanan geçici vergi tutarından da mahsup edilebilecektir.
—Ancak, indirilecek tutar, yurt dışında elde edilen kazançlara % 20 geçici vergi oranının uygulanmasıyla bulunacak tutardan fazla olamayacaktır.
—Yurt dışında ödenen vergilerin Türkiye’de hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilmesi istendiğinde, Türkiye’deki vergi matrahına dahil edilen yurt dışı kazanç tutarının bu vergileri de içerecek şekilde brütleştirilmiş olması gerekmektedir.
—

3. Yılda mahsup edilemeyen yurtdışında ödenen vergilerin ise bu sürenin sonunda gider olarak dikkate alınabileceği iddia edilmektedir.

Bize göre verginin gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.

Zira, kurumlar vergisi gider olarak dikkate alınamazken farklı ülkede ödenmiş olması onun mahiyetini farklı kılmaz.

Verginin gider yazılması kazancın tespit mantığına aykırıdır. Vergi kazanç üzerinden hesaplanmaktadır.

Faaliyet konusu iş istisna ise zaten giderleştirilemez. KKEG

—
—Geçici Vergi Mahsupları
—Mahsup edilemeyen tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilecek; bu mahsuba rağmen arta kalan bir miktarın bulunması halinde, kalan kısmın mükellefin o yılın sonuna kadar yazılı olarak başvurması kaydıyla kendisine nakden iade edilecektir.
—Geçici verginin gerek mahsuben gerekse nakden iadesinde herhangi bir tutar sınırlaması olmayıp, geçici verginin ödenmiş olması yeterlidir. Geçici vergiye ilişkin iade taleplerinde teminat ve inceleme raporu aranmaz.
—
—Yıllık beyannamenin vergi bildirimi tablosunda yer alan geçici vergiye ilişkin satırda, beyannamenin ilgili olduğu geçici vergi dönemlerinde ödenen geçici vergi tutarı (ilgili geçici vergi beyannamelerinin ödenecek geçici vergi satırında yer alan tutarlar toplamı) gösterilir.
—Yıllık beyannamenin vergi bildirimi tablosunun kesinti yoluyla ödenen vergiler satırında ise, o yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergilerin tamamı (geçici vergiden mahsubu yapılan tevkifat tutarları dahil) gösterilir.
—Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden, yukarıda sözü edilen geçici vergi tutarı ile yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergilerin tamamı mahsup edilir, kalan tutar ise red ve iade edilir.
—
—
—
—Geçici verginin ilgili olduğu döneme ilişkin olarak verilen beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden fazla olması halinde, mahsup edilemeyen tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilir.
—Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesi hükmü uyarınca, mahsup işleminin yapılabilmesi için yazılı başvuru şartı aranmaz.
—Söz konusu mahsup işlemi 6183 sayılı Kanunun 47. maddesi hükmü de dikkate alınarak ilgili vergi dairesince re'sen yapılır.
—
—Mahsup işlemi yıllık beyannamenin verildiği tarih esas alınarak yerine getirilir. Mahsubu yapılacak vergi borçları için vade tarihinden, yıllık beyannamenin verildiği tarihe kadar gecikme zammı uygulanır. Dolayısıyla bu tarihten sonra söz konusu vergi borçları için gecikme zammı uygulanmaz.
—Mahsup sonucu iadesi gereken miktarın bulunması ve bu tutarın beyannamenin ilgili tablosuna yazılmış olması mükellefçe yazılı olarak yapılmış iade talebi olarak kabul edilir. Yıllık beyannamenin ilgili tablosunda/satırında gösterilmeyen geçici verginin mahsuben veya nakden iade edilebilmesi için o yılın sonuna kadar yazılı olarak başvurulması gerekir.
—
—Mahsupta Öncelik Sıralaması
—Yurt dışında ödenen vergiler, Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre hesaplanan kurumlar vergisinden öncelikle mahsup edilecek, artan tutarın bulunması halinde yurt içinde kesinti suretiyle ödenen vergiler ve geçici vergi mahsup edilecektir.
—Zarar mahsubu veya istisnalar sonucu ilgili yılda Türkiye’de vergiye tabi kurum kazancının oluşmaması nedeniyle Türkiye’deki beyannamelere dahil edilen yurt dışı kazançlar üzerinden mahallinde ödenen vergilerin kısmen veya tamamen mahsubuna imkan bulunmazsa, bu mahsup hakkı izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar kullanılabilecektir.
—
—
—
—

TEŞEKKÜR EDERİZ.

—
WeCreativez WhatsApp Support
ADEN YMM