ZARAR ZİYAN VE TAZMİNATLARIN GİDER NİTELİĞİ
Ali ÇAKMAKCI
Yeminli Mali Müşavir
5520 sayılı KVK’nın 11/g maddesine göre “Sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının “suçlarından” doğan maddî ve manevî zarar tazminat giderleri” kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması kabul edilmeyeceği belirtilmektedir.
Kanunun 8. maddesinde de ticarî kazanç gibi hesaplanan kurum kazancının tespitinde, mükelleflerin belli bazı giderleri dikkate alabileceği; 193 sayılı GVK’nın 40/3. Maddesinde ise işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların gider olarak dikkate alınabileceği hükmüne yer verilmiştir. 41/6. Bendinde ise her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar (Akitlerde ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar, cezai mahiyette tazminat sayılmaz.)
Dikkat edileceği üzere suç nitelikli fiiler sonucunda ödenen zarar ziyan tazminatların (sözleşmede ceza unsuru olanlar hariç) kurum kazancından indirilemeyeceği, buna karşın işle ilgili olan, mukavele, ilam veya kanun emrine istinaden ödenen zarar ziyan tazminatların gider olabileceği belirlenmiştir. Suç olması durumunda ise gider yazılamayacaktır.
Maliye Bakanlığı’na göre zarar, ziyan ve tazminatlar, kesinleşip ödendikleri yılda gider yazılır. İdareye göre belirtilen zarar, ziyan ve tazminatların teşebbüs sahibinin kusurundan doğmamış olması gerekmektedir. Halbuki, kanunda suç niteliği taşıyan fiillerden doğan zarar ziyan tazminatların gider yazılamayacağı belirlemesi yapılmıştır.
Kıdem tazminatları, ihbar tazminatları, iş kazaları dolayısıyla ödenen tazminatlar, meslek hastalıkları nedeniyle ödenen tazminatlar gider yazılabilir. Elektrik, su, telefon, doğalgaz v.b. için ödenen gecikme faizler, vade farkı niteliğinde olup gider yazılabilir.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın B.07.4.DEF.0.34.ll/GVK-40/3-11492 sayılı özelgesinde; “…….. adı geçen mükellefin, faaliyet konusu kapsamında gönderici müşterileriyle yapmış olduğu sözleşme karşılığı dağıtım hizmeti ifasında dağıtımı yapılan gönderinin çalınması veya kaybolması karşılığı tazmin edilen zararları kazançlarının tespitinde gider olarak indirime konu etmeleri olanaklı bulunduğu gibi söz konusu tazminatların gerek hizmet aktiyle çalıştırdığı elemanlara gerekse taşeron olan firmalara rücü etmesi halinde bu kapsamda tahsil edilen tutarlarında gelir olarak kayıtlara intikali gerekmektedir.” Denilmiştir.
Zarar ziyan tazminatların gider olabilmesi için;
1- İşle İlgili Olma
2- Sözleşmeye, ilama veya kanun emrine isnat edilmesi
3- Ödenmiş olması
4- Teşebbüs sahibinin, kurumun kendisinin, ortaklarının yöneticilerinin, çalışanlarının kusurunun bulunmaması
İşletme bünyesinden ödenen zarar, ziyan ve tazminatın, gider kaydı için, ödememin ticari faaliyetin normal icaplarına uygun olması gerekir.. Aksi halde, ödeme kanun hükmü, mukavele veya ilâma müstenit olarak da yapılsa, masraf yazılamaz.
Tazminat ödenmesini gerektiren muamele, ticari işletme ile ilgili olmakla beraber, ticari faaliyetin normal icapları ile ilgili olmalıdır.
Ayrıca, tazminat veya zarar ziyan ödemesinin işletme sahibinin kusuru, özellikle, kamu düzenine aykırı fiilleri dolayısı ile yapıldığında masraf kaydı suretiyle kısmen, bu düzeni korumakla görevli devlete intikal ettirilmiş olur ki bu durum kabul edilemez. Vergi İdaresi’nin açıkladığı görüşleri de bu yöndedir.
Borçlar Kanunu’nun istihdam edenlerin kusursuz mesuliyetini öngören hükümleri çerçevesinde sorumlu sayılarak ödeme zorunda kaldığı zarar, ziyan ve tazminatlar, buna neden olan fiilin doğmaması için işletme sahibince kendisine düşen gerekli bütün tedbirlerin alınmış olması şartı ile masraf yazılabilir. İdarenin ve yargının görüşleri de bu yöndedir.
Masraf kaydı ile ilgili bir diğer şart; zarar, ziyan veya tazminatın bir mukavelenameye, kanun hükmüne veya ilâma dayanılarak ödenmesidir. Burada ödemeden kastedilen fiilen ödemenin yapılmış olmasıdır; miktar olarak kesinleşmiş olması yeterli değildir. Gider kaydı ödemenin gerçekleştirildiği yılda yapılır.