T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü |
|
|
| |||
Sayı | : | E-20811645-130[22-415-30]-75720 | 01.09.2022 | |
Konu | : | Demir Çelik ürünlerinin Tesliminde KDV Tevkifatı Hk. |
| |
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketinizin sac, boru, cıvata demir-çelik ürünlerini kullanarak aydınlatma direği; köşebent, sac, inşaat demiri, cıvata demir-çelik ürünlerini kullanarak da enerji nakil hattı direği ürettiği belirtilerek söz konusu ürünlerin tesliminde katma değer vergisi (KDV) tevkifatı uygulanıp uygulanmayacağı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
3065 sayılı KDV Kanununun 9/1 maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği hükme bağlanmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin; (I/C-2.1.3.1.) bölümünde kısmi tevkifatın mahiyeti ve tevkifat uygulayacak alıcılar, (I/C-2.1.3.2.) bölümünde kısmi tevkifat uygulanacak hizmetler ve (I/C-2.1.3.3.) bölümünde ise kısmi tevkifat uygulanacak teslimler sayılmış olup, Tebliğin
-Yapım İşleri ile Bu İşlerle Birlikte İfa Edilen Mühendislik-Mimarlık ve Etüt Proje Hizmetleri" başlıklı (I/C-2.1.3.2.1.) bölümünde;
"2.1.3.2.1.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı
Tebliğin;
- (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara karşı ifa edilen yapım işleri,
- (I/C-2.1.3.1/a) ayırımında sayılanlara karşı ifa edilen ve KDV dahil bedeli 5 milyon TL ve üzerinde olan yapım işleri
ile bu yapım işleriyle birlikte ifa edilen mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetlerinde, alıcılar tarafından (4/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.
Projenin genişlemesi, sözleşme bedelinin güncellenmesi ve benzeri nedenlerle iş bedelinin daha sonra 5 milyon TL'yi aşması halinde, bu durumun ortaya çıktığı tarihten itibaren tevkifat uygulanır.
2.1.3.2.1.2. Kapsam
Bu bölüm kapsamına aşağıdaki hizmetler girmektedir:
- Bina, karayolu, demiryolu, otoyol, havalimanı, rıhtım, liman, tersane, köprü, tünel, metro, viyadük, spor tesisi, alt yapı, boru iletim hattı, haberleşme ve enerji nakil hattı, baraj, enerji santrali, rafineri tesisi, sulama tesisi, toprak ıslahı, dekapaj, taşkın koruma ve benzerlerine ilişkin her türlü inşaat işleri.
- Yukarıda sayılan yapılar ve inşaat işleri ile ilgili tesisat, imalat, ihrazat, nakliye, ısıtma-soğutma sistemleri, ses sistemi, görüntü sistemi, ışık sistemi, tamamlama, boya badana dahil her türlü bakım-onarım, dekorasyon, restorasyon, çevre düzenleme, dekapaj, sondaj, yıkma, güçlendirme, montaj, demontaj ve benzeri işler. Bu işler, yukarıda belirtilen yapılarla ilgili olmakla birlikte inşaat işinden sonra veya inşaat işinden bağımsız olarak yapılmaları halinde de bu kapsamda tevkifata tabi tutulur.
- Yapım işleri ile birlikte ifa edilen; mimarlık, mühendislik, etüt, plan, proje, harita (kadastral harita dâhil), kadastro, imar uygulama, her ölçekte imar planı hazırlama ve benzeri hizmetler. Bu hizmetler yapım işlerinden ayrı ve bağımsız olarak verildiği takdirde Tebliğin (I/C-2.1.3.2.2.) bölümü kapsamında değerlendirilir."
-"Demir-Çelik Ürünlerinin Teslimi" başlıklı (I/C-2.1.3.3.8) bölümünde;
"2.1.3.3.8.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı
Demir-çelik ve alaşımlarından mamul, Tebliğin (I/C-2.1.3.3.8.2.) bölümünde belirtilen ürünlerin, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümlerinde sayılanlara tesliminde (4/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.
Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin, ithalatçılar tarafından yapılan teslimleri ile münhasıran cevherden üretilenlerinin üreticiler tarafından ilk tesliminde tevkifat uygulanmaz, bu safhalardan sonraki el değiştirmelerde ise tevkifat uygulanır. Bununla birlikte, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin hurdadan, diğer hammaddelerden veya hurda, cevher ve diğer hammaddeler birlikte kullanılarak üretilmesi halinde bu ürünlerin ilk üreticilerinin teslimi dâhil her safhasındaki teslimlerinde tevkifat uygulanır.
İthalatçılar tarafından yapılan teslimlere ilişkin düzenlenen faturada "Teslim edilen mal doğrudan ithalat yoluyla temin edildiğinden tevkifat uygulanmamıştır." açıklamasına ve ithalata ilişkin fatura ve gümrük beyannamesi bilgilerine yer verilir. Cevherden üretim yapanlar ise düzenlenen faturada "Teslim edilen mal firmamızca münhasıran cevherden üretildiğinden tevkifat uygulanmamıştır." açıklamasına yer vermek suretiyle tevkifat uygulanmaksızın işlem yapar.
2.1.3.3.8.2. Kapsam
Tevkifat kapsamına; cevherden, hurdadan veya diğer hammaddelerden üretilen demir-çelik ve alaşımlarından mamul her türlü uzun (çubuk, inşaat demiri, profil, kangal demir, filmaşin, tel, halat, hasır, boru, lama vb.) veya yassı (levha, sıcak haddelenmiş yassı ürünler, soğuk haddelenmiş yassı ürünler ve kaplanmış yassı ürünler vb.) demir-çelik ve alaşımı ürünler girmektedir. Demir-çelik ve alaşımlarından mamul eşya (kapı, kapı kolu, köşebent, vida, somun, vida soketi, dübel, kilit, çivi, flanş, maşon, dirsek, kanca, menteşe, yay, bilya, rulman, zincir vb.) teslimlerinde tevkifat uygulanmaz."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, sac, boru, cıvata demir-çelik ürünlerini kullanarak ürettiğiniz aydınlatma direği ve köşebent, sac, inşaat demiri, cıvata demir-çelik ürünlerini kullanarak ürettiğiniz enerji nakil hattı direği teslimlerinde Tebliğin "Demir-Çelik Ürünlerinin Teslimi" başlıklı (I/C-2.1.3.3.8) bölümü kapsamında KDV tevkifatı uygulanmayacaktır.
Diğer taraftan, aydınlatma direği ve enerji nakil hattı direği yapımına ilişkin işlemlerinizin mezkur Tebliğin (I/C-2.1.3.2.1.) bölümünde yer alan şartları sağlaması halinde alıcılar tarafından (4/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Şanlıurfa Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü |
|
|
| |||
Sayı | : | E-85620172-130-41850 | 01.09.2022 | |
Konu | : | Ek fiyat farkı ödemesinde KDV oranı |
| |
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Üniversitenizin 1/1/2021-31/12/2021 tarihleri arasında personel servisi kiralama hizmet alım işini yürüten …… Temizlik Gıda & …. Tarım Mak. San. İş Ortaklığına 24/2/2022 tarihli ve 31760 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5203 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına göre yapılacak olan ek fiyat farkı ödemesinde uygulanması gereken katma değer vergisi (KDV) oranı hususunda görüş istenilmektedir.
3065 sayılı KDV Kanununun;
-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV 'ye tabi olduğu,
-20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu ve bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,
-24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu
hüküm altına alınmıştır.
Mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanan KDV oranları, 3065 sayılı KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.
Bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak uygulanmaktadır.
31/7/2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1 inci maddesi ile 2007/13033 sayılı BKK'ya eklenen geçici 6 ncı maddenin (1/r) bendiyle yolcu taşımacılığı hizmetlerinde KDV oranı 31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) %8'e indirilmiş olup, söz konusu düzenlemenin yürürlüğü, son olarak 30/7/2021 tarihli ve 31553 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4312 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1 inci maddesiyle 30/9/2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.
Buna göre, yolcu taşımacılığı kapsamında değerlendirilen personel servis taşımacılığı hizmetleri 31/7/2020 tarihinden itibaren 30/9/2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) %8 oranında KDV hesaplanması gerekmekte olup, söz konusu personel servis taşımacılığı hizmetlerine 1/10/2021-31/12/2021 tarihleri arasında %18 oranında KDV hesaplanacağı tabiidir.
Öte yandan, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/C.6.1) bölümünde; "matrahta değişikliğin vuku bulduğu tarihte işlemin tabi olduğu KDV oranının değişmiş olması halinde düzeltme işleminin, ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan KDV oranı esas alınmak suretiyle yapılması gerektiği" açıklaması yer almaktadır.
Bu çerçevede, ….. Temizlik Gıda & …. Tarım Mak. San. İş Ortaklığı tarafından verilen personel servis taşımacılığı hizmetlerine ilişkin Üniversitenizce ödenecek olan ek fiyat farkı, 3065 sayılı Kanunun 24/c maddesine göre temin edilen mal veya hizmetin matrahına dahil olduğundan, bu fiyat farkı üzerinden hizmetin yapıldığı tarihte geçerli olan oranda KDV hesaplanması gerekmektedir.
Bu nedenle, söz konusu personel servis taşımacılığı hizmetlerine ilişkin Üniversitenizce ödenecek olan ek fiyat farkına, 2007/13033 sayılı BKK'ya eklenen geçici 6 ncı maddenin (1/r) bendi uyarınca 1/1/2021-30/9/2021 tarihleri arasına isabet eden kısım için %8 oranında, 1/10/2021- 31/12/2021 tarihleri arasına isabet eden kısım için ise %18 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları KDV ve ÖTV Grup Müdürlüğü |
|
|
| |||
Sayı | : | E-84974990-130[KDV5/I/28/2021/20]-381777 | 23.08.2022 | |
Konu | : | Reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler hizmetlerinde KDV oranı ve KDV tevkifatı |
| |
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formlarınızda, sağlık sigortaları konusunda destek hizmetleri sunan bir şirketle yaptığınız sözleşme uyarınca, söz konusu şirketin tamamlayıcı sağlık sigortası ve asistans hizmetlerinin tanıtılması amacıyla reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler hizmeti verilmesi konusunda anlaşma sağladığınız belirtilmekte ve ilgili şirketin sağlık hizmeti veya müşteri yönlendirme bedelleri üzerinden hesaplayacağı %10 oranındaki net hizmet bedeli için uygulanması gereken katma değer vergisi (KDV) oranı ile KDV tevkifat uygulaması konusunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
3065 sayılı KDV Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
- 4 üncü maddesinde hizmetin; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işletmek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
- 9 uncu maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanan KDV oranları, aynı Kanunun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.
Bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak tespit edilmiştir.
Diğer taraftan, KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Ticari Reklam Hizmetleri" başlıklı (I/C-2.1.3.2.15) bölümünde;
"Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.15.2.) bölümü kapsamındaki reklam hizmeti alımlarında (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.
Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır.
Tevkifat kapsamına, mal veya hizmetlerin tanıtım ve pazarlamasına yönelik her türlü ticari reklam hizmeti alımları (reklama ilişkin danışmanlık, reklamın planlanması, reklam içeriğinin hazırlanması ve tasarımı, reklamın yayımlanması gibi reklama yönelik hizmetler dahil) girmektedir. Yüklenicileri tarafından tamamen veya kısmen alt yüklenicilere veya daha alt yüklenicilere devredilen ticari reklam hizmetlerinde, işi devreden her yüklenici tarafından, kendisine ifa edilen hizmete ait KDV üzerinden tevkifat yapılır. Reklam hizmetinin, reklam ajansları üzerinden alınması, söz konusu ajansların bu kapsamda alacakları yayın, prodüksiyon gibi reklama yönelik hizmetlerin tevkifata tabi tutulmasına engel teşkil etmez."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, doğum paketi, check up, bakım hizmetleri gibi tamamlayıcı sağlık sigortası ve asistans hizmetleri sunan bir şirketin bu hizmetlerinin tanıtılması amacıyla verilen reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler hizmetleri, 2007/13033 sayılı BKK eki (I) ve (II) sayılı listelerde yer almadığından söz konusu hizmetler için genel oranda (%18) KDV hesaplanması ve hesaplanan KDV üzerinden KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.2.15.) bölümü gereğince (3/10) oranında KDV tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı (Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü) |
|
|
| ||||
Sayı | : | E-26696128-130[10-2022/17]-37976 | 07.06.2022 | ||
Konu | : | Taşınmaza ait açık artırma ilanında belirtilen KDV oranının ihale kesinleştikten sonra yürürlükte olan KDV oranından farklı olması halinde hangi oranda işlem yapılacağı |
| ||
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; iliniz, ……. ilçesi, ….. Mahallesi, …. ada, …. parselde kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın …… TL bedelle 30/3/2022 tarihinde tarafınıza ihale edildiği, taşınmaza ait açık artırma ilanında katma değer vergisi (KDV) oranının %18 olarak belirlendiği, 6/4/2022 tarihinde ihalenin kesinleştiği belirtilerek, 29/3/2022 tarihli ve 31793 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile arsa ve arazi teslimlerinde uygulanan KDV oranının %18'den %8'e indirilmesi nedeniyle söz konusu Cumhurbaşkanı Kararının yürürlük tarihi olan 1/4/2022 tarihinden sonra ihalesi kesinleşen arsanın tarafınıza tesliminin %8 oranında KDV'ye tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanan KDV oranları, 3065 sayılı KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.
Bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak uygulanmaktadır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-6.1.) bölümünde; 3065 sayılı Kanunun (1/3-d) maddesine göre, cebri icra, izale-i şüyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışlar da dahil olmak üzere, müzayede mahallerinde yapılan her türlü satışların KDV'ye tabi olduğu, müzayede mahallinde yapılan satışlarda vergiyi doğuran olayın, satışın yapıldığı tarihte vuku bulduğu açıklanmıştır.
29/3/2022 tarihli ve 31793 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yapılan değişiklikle, 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin 36 ncı sırası uyarınca arsa ve arazi teslimleri, 1/4/2022 tarihinden itibaren %8 KDV oranına tabidir.
Buna göre, tarafınıza ihale yoluyla yapılan arsa satışında KDV açısından vergiyi doğuran olay satışın yapıldığı 30/3/2022 tarihinde meydana geldiğinden ve ihalenin kesinleşmemesinin vergiyi doğuran olaya etkisi bulunmadığından, söz konusu arsa tesliminde %18 KDV oranı uygulanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Usul ve Tahsilat Grup Müdürlüğü |
|
|
| |||
Sayı | : | E-70280967-105-34633 | 18.03.2022 | |
Konu | : | Yurt dışı mukimi kişilerden alınan tercüme hizmetinin vergilendirilmesi hk. |
| |
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurt dışındaki firmalarla yapmış olduğunuz yazılım ve danışmanlık faaliyetlerine ilişkin dökümantasyonların yabancı dillere çevirisi için geçici süre ülkemizde bulunan ve Türkiye' de ticari faaliyeti ve/veya ikametgahı bulunmayan ve kendi ülkelerinde aynı hizmeti veren yabancı uyruklu kişilerden tercüme hizmeti aldığınız belirtilerek söz konusu işlemin katma değer vergisi (KDV), gelir vergisi ve stopaja tabi olup olmadığı ile belge düzeni hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, Türkiye'de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun "Türkiye'de yerleşme" başlıklı 4 üncü maddesinde,
"Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:
1.İkametgâhı Türkiye'de bulunanlar (İkametgâh, Kanunu Medeninin 19'uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);
2.Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)" hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 6 ncı maddesinde, Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirileceği, 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi durumunda kazanç ve iradın Türkiye'de elde edildiğinin kabul edileceği, son fıkrasında ise, sözü edilen değerlendirmeden maksadın, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılması olduğu hüküm altına alınmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmakla yükümlü olanlar sayılmış olup, aynı fıkranın (2) numaralı bendinin (b) alt bendinde, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenen) %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.
Bu hükümlere göre, yurt dışında mukim kişilerden almış olduğunuz tercüme hizmetinin, serbest meslek hizmeti olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, söz konusu tercüme hizmeti karşılığı yapacağınız ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2/b) bendi uyarınca gelir vergi tevkifatı yapmanız gerekmektedir.
Diğer taraftan, tercüme hizmeti karşılığında ödeme yapılan yabancı uyruklu kişilerin mukimi bulundukları devletler ile Türkiye Cumhuriyeti arasında akdedilmiş bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunması halinde, konuya ilişkin olarak anlaşma hükümlerinin öncelikli olarak dikkate alınacağı tabiidir.
II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı KDV Kanununun
-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
-4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
-6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,
-9/1 inci maddesinde ise; mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği
hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, KDV Genel Uygulama Tebliğinin "İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye'de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler" başlıklı (I/C-2.1.2.1.) başlıklı bölümünde;
"2.1.2.1.1. Genel Olarak
3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV'nin konusuna girebilmesi için Türkiye'de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye'de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye'de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanların Türkiye'de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye tabi olacaktır.
Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV'nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.
Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.
KDV'nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye'de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, Şirketinizin yurt dışı mukimi yabancı uyruklu kişilerden aldığı tercüme hizmeti, Türkiye'de ifa edildiğinden ve hizmetten Türkiye'de faydalanıldığından KDV'ye tabi olup hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV'nin Şirketiniz tarafından 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise mezkûr Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan veya Bakanlığımıza verilen yetkilere dayanılarak kullanılması/düzenlenmesi uygun görülen belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, mezkûr Kanunun;
-229 uncu maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",
-234 üncü maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin:
...
3.Vergiden muaf esnafa;
Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia içinde tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir...",
-236 ncı maddesinde, "Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.",
-238 inci maddesinde, "İşverenler her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar..."
hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 253 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler" başlıklı (B) bölümünde yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri; ancak, inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu bağlamda, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan alınan hizmetler nedeniyle yüklenilen tutarların işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi için hizmeti yaptıran mükellef adına düzenlenmiş; Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan (veya Bakanlığımıza verilen yetkilere dayanılarak kullanılması/düzenlenmesi uygun görülen) belgelerle veya hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde muteber (geçerli) bir belge ile tevsiki halinde mümkün bulunmaktadır.
Buna göre, somut durumda, yurt dışında mukim olduklarını ve Türkiye' de ticari faaliyeti ve/veya ikametgahı bulunmadığını belirttiğiniz kişilerden tercüme hizmeti alımlarınıza ilişkin yüklenilen tutarların gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi için, adınıza düzenlenmiş Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerle veya hizmet aldığınız kişilerin mukim olduğu ülke vergi mevzuatına göre muteber bir belge ile tevsik edilmesi icap etmektedir.
Dolayısıyla, mukim oldukları ülkede vergi mükellefi olmayanların verdikleri hizmete ilişkin olarak, tarafınızdan hizmeti veren adına gider pusulası düzenlenmesi mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü
|
| |||
Sayı | : | 39044742-130[Özelge]-268375 | 26.03.2021 | |
Konu | : | DİİB de yan sanayici olan şirket tarafından üretilen malın ihraç kayıtlı teslimi |
| |
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı dilekçe eki özelge talep formunda; X A.Ş. ye ait dahilde işleme izin belgesinde (DİİB) Şirketinizin yan sanayici olarak yer aldığı, X A.Ş. tarafından yurt dışından belge kapsamında KDV ödenmeksizin ithal edilen malların KDV hesaplanmak suretiyle Şirketinize teslim edildiği, Şirketiniz tarafından da girdi olarak kullanılan bu mallarla üretilen yeni malların Y Tic. A.Ş.ye ihraç kayıtlı olarak tesliminin yapıldığı ve Y Tic. A.Ş. tarafından yapılan ihracata ilişkin gümrük çıkış beyannamesinde Şirketinizin yan sanayici olarak adının geçtiği belirtilerek,
- DİİB sahibi X A.Ş. tarafından KDV ödenmeksizin satın alınan malların yan sanayici olan Şirketinize KDV hesaplanmak suretiyle satışının yapılıp yapılmayacağı,
- Şirketiniz tarafından DİİB sahibi X A.Ş.den KDV ödenerek satın alınan ham maddelerle üretilen malların ihraç kayıtlı olarak satışının yapılıp yapılamayacağı,
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
3065 sayılı KDV Kanununun;
11/1-c maddesinde, ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait KDV'nin ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak, ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı,
Geçici 17 nci maddesinde, dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin 31/12/2025 tarihine kadar tesliminde KDV Kanununun 11 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (c) bendi hükümlerine göre, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle işlem yaptırmaya Cumhurbaşkanı yetkili kılınmış, bu maddenin uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu rejimlerle öngörülen sürelerin esas alınacağı, ihracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan verginin, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği
hükme bağlanmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/A-9.1.) bölümünde;
"3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi ile dahilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin tesliminde bölgeler, sektörler veya mal grupları itibarıyla 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi hükmüne göre işlem yaptırma konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
Söz konusu yetkiye dayanılarak yayımlanan 16/4/2001 tarih ve 2001/2325 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla dahilde işleme izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin dahilde işleme izin belgesine sahip mükelleflere tesliminde sektörel ayrım yapılmaksızın 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesinde düzenlenen tecil-terkin kapsamında işlem yapılabileceği karara bağlanmıştır.
3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinin uygulanmasında ihracat süresi olarak 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesindeki üç aylık süre yerine dahilde işleme izin belgesinde öngörülen süreler esas alınır.
Dahilde işleme rejimi kapsamında ihracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan vergi, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edilir.
Dahilde işleme izin belgesi (DİİB) sahibi mükelleflerin, 3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında temin ettiği malları kullanarak ürettiği malların DİİB sahibi alıcılara 3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında teslimi mümkündür. Ancak, bu kapsamda teslim edilen malların diğer DİİB'nin girdisi mahiyetinde olması ve her bir DİİB'nin dahilde işleme mevzuatına uygun olarak kapatılması gerekir."
açıklamaları yer almaktadır.
2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliğinin 17 nci maddesinde, "(6) Dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni sahibi imalatçı-ihracatçılar, belge/izin ihraç taahhüdündeki işlem görmüş ürünün üretiminin bir kısmını veya bir aşamasını, yan sanayiciye yaptırabilirler." denilmektedir.
Buna göre; DİİB sahibi X A.Ş. nin yurt dışından KDV ödemeksizin ithal ettiği malların X A.Ş. tarafından üretimde kullanılması gerekmekte olup, bu malların yan sanayici konumunda olan Şirketinize KDV hesaplanarak veya ihraç kaydıyla teslimi mümkün değildir.
Öte yandan, X A.Ş.nin, 3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında temin ettiği veya KDV ödenmeksizin ithal ettiği malları kullanarak ürettiği malların; DİİB sahibi alıcılara 3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında teslimi ile ihracatçılara 3065 sayılı Kanunun 11/1-c maddesi kapsamında teslimi mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü
|
| |||
Sayı | : | 39044742-130[Özelge]-62717 | 25.01.2021 | |
Konu | : | Kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle bankaya devredilen taşınmazın düzenlenen protokol gereği ekspertiz değerinin üzerinde bir bedelle satışında aşan tutarın KDV’ye tabi olup olmadığı |
| |
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketiniz ile … A.Ş. (Banka) arasında imzalanan protokole istinaden kredi borçlarınıza mahsuben protokolde belirtilen taşınmazların vefa akdi ile bankaya devrinde, taşınmazların ortalama ekspertiz değerinin üzerinde bir bedelle satılması halinde protokol uyarınca aşan tutarın Şirketinizin kullanımına bırakılacağı belirtilerek, kredi borcunu aşan tutarın katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmadığı sorulmaktadır.
3065 sayılı KDV Kanununun;
1/1 maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
2/1 maddesinde, teslimin bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu,
17/4-r maddesinde, bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devir ve teslimlerinin KDV'den istisna olduğu,
24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil olduğu
hüküm altına alınmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Bankalara, Finansal Kiralama ve Finansman Şirketlerine Borçlu Olanların ve Kefillerinin Borçlarına Karşılık Yapılan Teslimlere İlişkin İstisna Uygulaması" başlıklı (II/F-4.16.3.) bölümünde;
"Bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanlar ile kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devir ve teslimleri ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından devir ve teslimi KDV'den istisnadır. Bu istisnanın uygulanabilmesi için iştirak hisseleri ile taşınmazların iki yıl aktifte bulundurulması gerekmez.
İstisna sadece bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine olan borca karşılık, banka, finansal kiralama ve finansman şirketlerine yapılacak devir ve teslimler ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından devir ve tesliminde uygulanır. Borca karşılık banka, finansal kiralama ve finansman şirketleri dışında üçüncü kişilere yapılan satışlar, istisna kapsamında değerlendirilmez.
…
İstisna uygulanabilmesi için, devir ve teslime konu taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankaya, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanlara veya bu borca kefil olanlara ait olması gerekir.
İstisna, satış yoluyla gerçekleştirilen devir ve teslimlere uygulanır. Bağış, hibe şeklindeki devir ve teslimler istisna kapsamı dışındadır.
Öte yandan, söz konusu istisna uygulamasında, borçlu olanlar, kefiller ile finansal kiralama ve finansman şirketlerinin, taşınmaz ve iştirak hisselerini ticaretini yapmak amacıyla aktiflerinde bulundurup bulundurmadıkları dikkate alınmaz."
açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, Banka ile imzalanan protokol gereği, taşınmazların Banka tarafından satışında ekspertiz değerini aşan ve Şirketinize ödenen tutar fiyat farkı mahiyetinde olduğundan KDV matrahına dahildir.
Taşınmazların bankalara devir ve tesliminde 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi kapsamında istisna uygulanabilmesi için, devir ve teslime konu taşınmazların bankalara borçlu olanlara veya bu borca kefil olanlara ait olması ve devir ve teslimin borca karşılık olarak bankalara yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, Şirketiniz ile Banka arasında imzalanan protokolün "B-Vefa Hakkı Kullanım Koşulları" bölümünde yer alan 5 inci ve 6 ncı maddelerde, protokol kapsamındaki taşınmazların ortalama ekspertiz değerinin üzerinde bir bedel ile satılması halinde aşan tutarın Şirketinizin kullanımına bırakılacağı, Şirketiniz tarafından talep edilmesi halinde aşan tutarın bir kısmının veya tamamının mevcut kredi risklerinin (anapara ve/veya faiz) geri ödemesinde kullanılabileceği ifade edilmektedir.
Bu çerçevede, Şirketiniz ile Banka arasında imzalanan protokole istinaden kredi borçlarınıza mahsuben protokolde belirtilen taşınmazların ortalama ekspertiz değerine göre Bankaya devri 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesine göre KDV'den istisna olacaktır. Ancak, söz konusu protokol gereği taşınmazların ortalama ekspertiz değerinin üzerinde bir bedelle Banka tarafından satılması halinde aşan tutarın bir kısmının veya tamamının Şirketinizin kullanımına bırakılması durumunda 3065 sayılı Kanunun (17/-r) maddesinde yer alan borca karşılık olma şartı sağlanmadığından, Şirketinizin kullanımına bırakılan tutar üzerinden genel hükümler çerçevesinde KDV hesaplanması gerekecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü
|
| |||
Sayı | : | 39044742-130[Özelge]-62641 | 25.01.2021 | |
Konu | : | Yurtdışında mukim bankaya verilen gayrimenkul değerleme hizmetinin KDV Kanunu karşısındaki durumu. |
| |
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketiniz tarafından merkezi Almanya Frankfurt'da bulunan … AG'ye (… Avrupa) yurt dışındaki yatırımcıların (… AG'den kredi temin etmek suretiyle) Türkiye'den satın alacakları gayrimenkullere ilişkin olarak gayrimenkul değerleme hizmeti verileceği, hizmete ilişkin faturanın İşbank AG adına düzenleneceği, fatura bedellerinin de … AG tarafından döviz olarak ödeneceği belirtilerek söz konusu hizmetin, hizmet ihracı kapsamında katma değer vergisinden (KDV) istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
3065 sayılı KDV Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
- 4/1 inci maddesinde hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
- 6/b maddesinde, hizmet işlemlerinde hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemin Türkiye'de yapılmasını ifade ettiği,
- 11/1-a maddesinde, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,
- 12/2 nci maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği
hüküm altına alınmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin "İstisnanın Kapsamı" başlıklı (II/A-2.1.) bölümünde;
"3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV'den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre;
-Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,
-Hizmetten yurtdışında faydalanılması,
gerekir.
Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.
Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye'de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye' deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.
Yurtdışındaki firmaların, Türkiye'ye gönderecekleri mal ve hizmetler Türkiye'de tüketildiğinden, bu firmalara söz konusu mal ve hizmetler için Türkiye' de verilen danışmanlık, aracılık, gözetim, müşteri bulma, piyasa araştırması vb. hizmetler, hizmet ihracı istisnası kapsamında değerlendirilmez ve KDV' ye tabidir. Bu durumda faydalanma kriterinin tespitinde, yapılan hizmetin ithal edilen mal ile doğrudan ilişkili olması gerekir.
Yabancı firmaların Türkiye'den ithal ettiği (Türkiye'nin ihraç ettiği) mallar dolayısıyla verilen hizmetler, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilir.
..."
açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, yurt dışındaki yatırımcıların yine yurt dışında mukim bankalardan kredi temin etmek suretiyle Türkiye'den satın alacakları gayrimenkullere ilişkin olarak yurt dışında mukim bankalara Türkiye'de verilen gayrimenkul değerleme hizmetinden Türkiye'de faydalanıldığından, hizmet ihracı kapsamında bulunmayan bahse konu hizmet bedeli üzerinden genel esaslar çerçevesinde KDV hesaplanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)
|
| |||
Sayı | : | 76464994-130[KDV.2018.65]-8367 | 22.01.2021 | |
Konu | : | KDV Kanununun 13/b maddesi kapsamındaki işlemler |
| |
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısına istinaden yat limanı olduğu anlaşılan Kaleiçi Yat Limanında … San. ve Tic. A.Ş. ile yapılan yat/tekne bağlama sözleşmesi çerçevesinde, Kooperatifinizce yat limanında 47 adet yat/teknelik yer için kooperatif ortaklarına ve 3. kişilere verilecek tekne bağlama hizmetinde Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 13/b maddesinde yer alan istisna hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı ile bu işlem karşılığında düzenlenecek faturalara isabet eden bedel üzerinden hangi oranda damga vergisi hesaplanacağı hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.
KDV KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı KDV Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde; ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti kapsamında Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
- 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'ye tabi olduğu,
- 13/b maddesinde, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,
hüküm altına alınmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin;
- "Kiralama İşlemleri" başlıklı (I/C-2.1.2.3.) bölümünde,
"3065 sayılı Kanunun (1/3-f) maddesine göre, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi işlemleri KDV'nin konusuna girmektedir.
Buna göre, söz konusu mal ve hakların kiraya verilmesi işlemi, ticari, sınaî, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde verilen bir hizmet olmasa dahi KDV'ye tabi olacaktır.",
-"Liman ve Hava Meydanlarında Yapılan Hizmetlere İlişkin İstisna" başlıklı (II/B-2.) bölümünün "Kapsam" başlıklı (II/B-2.1.) alt bölümünde,
"Bu hükme göre istisnanın uygulanması için hizmetin;
-Liman ve hava meydanlarında,
-Deniz ve hava taşıma araçları için,
yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla liman ve hava meydanlarında yapılmayan hizmetler deniz ve hava taşıma araçları için yapılsa bile istisnaya tabi olmazken; liman ve hava meydanlarında yapılmakla birlikte deniz ve hava taşıma araçları için yapılmayan hizmetlere de istisna uygulanması mümkün değildir.
İstisna kapsamına, liman ve hava meydanlarında yük ve yolcuya verilen tahmil, tahliye ve benzeri hizmetler de dâhil olmak üzere, deniz ve hava taşıma araçları için yapılan seyrüsefere ilişkin her türlü hizmet girmektedir.
Bu kapsamda deniz ve hava taşıma aracına verilen temizlik, güvenlik gibi hizmetler istisna kapsamında değerlendirilir. İstisna kapsamındaki hizmetin nev'inin yanı sıra, hangi deniz veya hava taşıma aracı için verildiğinin faturada gösterilmesi şarttır.
İstisna kapsamındaki liman ve hava meydanlarının sınırları, alanları İdare tarafından belirlenmiş ve liman veya hava meydanı olarak tanımlanmış yerler olması gerekmektedir...",
- "İstisna Uygulamalarında Alt Sınır" başlıklı (II/B-18.) bölümünde,
"3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca, 213 sayılı Kanunun 232 nci maddesinde yer alan ve ilgili yılda uygulanmakta olan haddi, istisna uygulamasında asgari tutar olarak belirlemeye ve belirlenen bu tutarı iki katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye Bakanlar Kurulu, istisna kapsamına girecek teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisnaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Bakanlar Kurulunca bu yetki, 2004/8127 sayılı Kararname ile kullanılarak, 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde sayılan istisnaların uygulanmasında alt limit, KDV hariç 100 TL olarak tespit edilmiştir.
Bu düzenleme uyarınca, 13 üncü maddede sayılan istisnalar kapsamına giren işlemler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen işlem bedelinin KDV hariç tutarının 100 TL' nin altında olması halinde bu işlemlerde istisna uygulanmaz ve genel esaslar çerçevesinde KDV hesaplanır..."
açıklamaları yer almaktadır.
60 No.lu KDV Sirkülerinin "Deniz ve Hava Taşıma Araçları İçin Liman ve Hava Meydanlarında Yapılan Hizmetler" başlıklı (3.2.2.) bölümünde ise,
"KDV Kanununun 13/b maddesi ile deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler KDV'den müstesnadır.
İstisna kapsamına liman ve hava meydanlarında deniz ve hava taşıma araçlarına verilen hizmetler girmektedir. Bu kapsamda, hava ve deniz taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında verilen pilotaj, römorkaj, palamar, uçak ve gemilerin parkı gibi hizmetler KDV'den istisna olacaktır."
açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, … San. ve Tic. A.Ş. ile Kooperatifiniz arasında yapılan sözleşmeye konu yat/tekne bağlama yeri tahsisi işlemi, işletme hakkının kiralanması mahiyetinde olduğundan KDV Kanununun 1/3-f maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır.
Diğer taraftan, Kaleiçi Yat Limanı içeresinde Kooperatifiniz tarafından üyelerinize veya 3. kişilere verilecek yat/tekne bağlama hizmeti (yer tahsisi/gemi parkı) ve palamar hizmeti ile 60 No.lu KDV Sirkülerinin "3.2.2." bölümünde belirtilen diğer hizmetler 3065 sayılı Kanunun 13/b maddesi uyarınca istisna olup, bunlar dışında sunulacak hizmetler genel esaslar çerçevesinde KDV'ye tabi tutulacaktır.
DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisi mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı hükümleri yer almaktadır.
Aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV-Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 1/a fıkrasında ise resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle kişiler tarafından resmi dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu çerçevede, faturalar damga vergisine tabi olmayıp 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-a fıkrasına göre resmi dairelerce yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin düzenlenen ödeme belgeleri damga vergisine tabi bulunmakta olup kişiden kişiye yapılan ödemeler söz konusu fıkra kapsamına girmemektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, 488 sayılı Kanuna göre resmi daire kapsamında olmayan Kooperatifinizin mal ve hizmet alımları nedeniyle yapacağı ödemelere ilişkin düzenlediği kağıtların, Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV-1/a fıkrası kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Kdv Ve Ötv Grup Müdürlüğü
|
| |||
Sayı | : | 84974990-130[KDV-4-14017-İ-2017/17]-18341 | 15.01.2021 | |
Konu | : | Yurt dışından limanlara gelen malların limanlardan serbest bölgelere taşınması hizmetinin KDV’den istisna olup olmadığı hk. |
| |
İlgi | : |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … San. ve Tic. A.Ş. Kayseri Serbest Bölge Şubesi tarafından ithal edilen ve Zonguldak Limanına gelen rulo sacların, millileşmeden Şirketiniz vagonlarıyla Kayseri Boğazköprü İstasyonuna transit beyannameleri ile sevk edildiği, Kayseri Serbest Bölgeye demir yolu bağlantısı olmadığı için Kayseri Gümrük Müdürlüğü gözetiminde araçlarla Kayseri Boğazköprü İstasyonundan Kayseri Serbest Bölgesine taşındığı belirtilerek bahsi geçen taşıma hizmetinin Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 17/4-ı maddesi kapsamında istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
3065 sayılı KDV Kanununun;
-1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
-4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
-17/4-ı maddesinde ise, serbest bölgelerde verilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işlerinin KDV'den istisna olduğu
hükme bağlanmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Serbest Bölgelerde Verilen Hizmetler ile Bu Bölgelere İlişkin Yük Taşıma İşleri" başlıklı (II/F-4.9.) bölümünde;
"3065 sayılı Kanunun (17/4-ı) maddesine göre, serbest bölgelerde verilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işleri KDV'den müstesnadır.
Söz konusu istisnanın kapsamına, yalnızca serbest bölgede ifa edilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işleri girmektedir. İhraç amaçlı yük taşıma işleri dışında, yurtiçinden serbest bölgeye verilen hizmetler ile serbest bölgeden yurtiçine yönelik olarak verilen hizmetler KDV'ye tabidir.
Buna göre, serbest bölgeden bir limana veya bir gümrük çıkış kapısına ihraç malının taşınması işi KDV'den istisnadır. Serbest bölgede üretilecek mamulün üretiminde kullanılacak malların yurtiçinden serbest bölgeye, serbest bölgeden bir başka serbest bölgeye taşınması da istisna kapsamında değerlendirilecektir. Diğer taraftan serbest bölgeden yurtiçine yapılacak taşıma işleri ihraç amaçlı yük taşıma işi kapsamında değerlendirilmeyeceğinden KDV'ye tabi olacaktır.
…
Örnek 2: Serbest bölgede faaliyet gösteren (A) A.Ş., serbest bölgede üreteceği mallara ilişkin yurtiçinden satın aldığı hammaddeleri (B) Nakliyat Ltd. Şti.'ne taşıttırmıştır. (A) A.Ş. bu hammaddeleri kullanarak ürettiği malların bir kısmını ihraç etmiş, ihraç edilen malların limana kadar taşınması işini de yine (B) Nakliyat Ltd. Şti.'ne yaptırmıştır. Ürettiği malların kalan kısmını da yurtiçine satmış ve söz konusu malları (D) Nakliyat A.Ş.'ne taşıttırmıştır. Bu durumda, (B) Nakliyat Ltd. Şti. tarafından yapılan taşıma işleri KDV'den istisna olacak, (D) Nakliyat A.Ş. tarafından yapılan taşıma işi ise ihraç amaçlı yük taşıma işi olmadığından KDV'ye tabi olacaktır."
açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, yurt dışından deniz yoluyla limanlara gelen malların demir yolu taşımacılığı kullanılmak suretiyle vagonlarla limandan serbest bölge dışında bulunan bir istasyona kadar taşınması hizmeti, serbest bölgeye verilen bir yük taşıma işi olmadığından, KDV Kanununun 17/4-ı maddesi kapsamında istisna olarak değerlendirilemeyecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
|
| |||
Sayı | : | 45404237-130[I.19.111]-E.198067 | 28.12.2020 | |
Konu | : | Kentsel dönüşüm kapsamında inşa edilen işyerlerinin devir işleminde KDV oranı |
| |
İlgi | : | … tarihli özelge talep formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Belediyesine yapılan proje karşılığında anılan Belediye tarafından Şirketinize nakit ödeme yapılmadığı, ödeme yerine anılan projede yer alan üç adet işyerinin katma değer vergisi (KDV) ödemeksizin tapuda Şirketinize devredildiği, söz konusu işyerlerinin Şirketinizin borçlu olduğu firmaya üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan aldığınız bedel üzerinden devredilmesi halinde KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.
3065 sayılı KDV Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
- 4 üncü maddesinde hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya hizmet olması halinde, bunların her birinin ayrı işlem sayılarak hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergiye tabi olduğu,
- 17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin vergiden istisna olduğu, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu
hüküm altına alınmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin;
- "Taşınmaz Satışlarında İstisna Uygulaması" başlıklı (II/F-4.16.1.) bölümünde;
"Satışa konu edilecek taşınmazlar (arsa, arazi, bina) ile iştirak hisselerinin satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktiflerinde asgari iki tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir.
…
İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz."
açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, Şirketiniz tarafından 16/1/2019 tarihinde edinilen taşınmazların, en az iki tam yıl aktifte bulundurulmadan, borçlu olduğunuz firmaya devri KDV'ye tabi olacaktır. Diğer taraftan, Şirketinizce taşınmazların ticari olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi faaliyetinde bulunulması ve söz konusu taşınmazların bu amaçla aktifinizde bulundurulması durumunda, bu kıymetlerin tesliminde iki yıllık aktifte bulunma şartına bakılmaksızın KDV hesaplanacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
|
| |||
Sayı | : | 45404237-130[I.19.111]-E.198067 | 28.12.2020 | |
Konu | : | Kentsel dönüşüm kapsamında inşa edilen işyerlerinin devir işleminde KDV oranı |
| |
İlgi | : | … tarihli özelge talep formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Belediyesine yapılan proje karşılığında anılan Belediye tarafından Şirketinize nakit ödeme yapılmadığı, ödeme yerine anılan projede yer alan üç adet işyerinin katma değer vergisi (KDV) ödemeksizin tapuda Şirketinize devredildiği, söz konusu işyerlerinin Şirketinizin borçlu olduğu firmaya üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan aldığınız bedel üzerinden devredilmesi halinde KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.
3065 sayılı KDV Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
- 4 üncü maddesinde hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya hizmet olması halinde, bunların her birinin ayrı işlem sayılarak hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergiye tabi olduğu,
- 17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin vergiden istisna olduğu, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu
hüküm altına alınmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin;
- "Taşınmaz Satışlarında İstisna Uygulaması" başlıklı (II/F-4.16.1.) bölümünde;
"Satışa konu edilecek taşınmazlar (arsa, arazi, bina) ile iştirak hisselerinin satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktiflerinde asgari iki tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir.
…
İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz."
açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, Şirketiniz tarafından 16/1/2019 tarihinde edinilen taşınmazların, en az iki tam yıl aktifte bulundurulmadan, borçlu olduğunuz firmaya devri KDV'ye tabi olacaktır. Diğer taraftan, Şirketinizce taşınmazların ticari olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi faaliyetinde bulunulması ve söz konusu taşınmazların bu amaçla aktifinizde bulundurulması durumunda, bu kıymetlerin tesliminde iki yıllık aktifte bulunma şartına bakılmaksızın KDV hesaplanacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.