KDV 1-SON DÖNEMLERE İLİŞKİN ÖZELGELER
Hazine Ve Maliye Bakanlığı tarafından özelge havuzuna konulan görüşlerden KDV açısından önemli sayılabilecek ve dikkate değer nitelik taşıyabilecek olanları bilgilerinize arz ederiz.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü
Sayı | : | 45404237-130[I-20-182]-E.143205 | 25.09.2020 | |
Konu | : | ATM kiralanma işlemlerinin iş yeri kiralama hizmetleri kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği | ||
İlgi | : | 10/08/2020 tarihli özelge başvuru talep formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge başvuru formunuzda, Şirketiniz tarafından gerçek ve tüzel kişilere verilen ATM alanı kiralama hizmetlerinin, 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1 inci maddesinde yer alan işyeri kiralama hizmetleri kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanan katma değer vergisi (KDV) oranları, 3065 sayılı KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.
Bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak tespit edilmiştir.
31/7/2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1 inci maddesi ile 2007/13033 sayılı BKK'ya eklenen geçici 6 ncı maddenin (1/a) bendiyle işyeri kiralama hizmetinde KDV oranı 31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) %8'e indirilmiştir.
Diğer taraftan, 2007/13033 sayılı BKK'nın (2/1) maddesinde, bu Karar kapsamındaki mal ve hizmetleri tanımlamaya Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, işyeri kiralama hizmetleri, işyeri olarak kullanılan bina, ofis, dükkan gibi taşınmazların kira sözleşmesi ile kuru mülkiyetinin kiralamasını kapsamaktadır.
Bununla birlikte, taşınmazların, iktisadi bir faaliyetin icrasına tahsis edilerek ve/veya işletilmeye hazır hale getirilerek kiracıların kullanımına bırakılması halinde, bu tür kiralama işlemleri taşınmaza bağlı işletme hakkının kiralanması niteliğinde olduğundan bu işlemlerin işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu bağlamda, Şirketinizce verilen ATM alanı kiralama hizmeti, 2007/13033 sayılı BKK'nın geçici 6 ncı maddesi kapsamında işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilemeyeceğinden, genel oranda (%18) KDV'ye tabi tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
BATMAN VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Sayı | : | 25410040-130-E.10470 | 25.09.2020 | ||
Konu | : | Öğrenci Yurdu Kiralamasında KDV Oranı | |||
İlgi | : | 12/08/2020 tarih ve 28231 kayıt sayılı özelge talep formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketiniz bünyesinde yer alan öğrenci yurdunun ….. Genel Müdürlüğüne kiraya verilmesi işleminin 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının (BKK) geçici 6 ncı maddesi kapsamında "işyeri kiralama hizmeti" olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorulmaktadır.
Mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanan katma değer vergisi (KDV) oranları, 3065 sayılı KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.
Bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak tespit edilmiştir.
31/7/2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1 inci maddesi ile 2007/13033 sayılı BKK'ya eklenen geçici 6 ncı maddenin (1/a) bendi uyarınca, 31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) işyeri kiralama hizmetleri için KDV oranı %8'e indirilmiştir.
Diğer taraftan, 2007/13033 sayılı BKK'nın (2/1) maddesinde, bu Karar kapsamındaki mal ve hizmetleri tanımlamaya Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, işyeri kiralama hizmetleri, işyeri olarak kullanılan bina, ofis, dükkan gibi taşınmazların kira sözleşmesi ile kuru mülkiyetinin kiralamasını kapsamaktadır. Bununla birlikte, taşınmazların, iktisadi bir faaliyetin icrasına tahsis edilerek ve/veya işletilmeye hazır hale getirilerek kiracıların kullanımına bırakılması halinde, bu tür kiralama işlemleri taşınmaza bağlı işletme hakkının kiralanması niteliğinde olduğundan bu işlemlerin işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu çerçevede, …. Genel Müdürlüğüyle imzalanan protokol gereğince, Şirketinizce tefriş edilen öğrenci yurdunun aynı amaçla kullanılmak üzere anılan Kuruma kiraya verilmesi işleminin, 2007/13033 sayılı BKK'nın geçici 6 ncı maddesi kapsamında işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, işletme hakkının kiralanması niteliğindeki bu hizmete genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü
Sayı | : | 45404237-130[I-20-208]-E.142959 | 25.09.2020 | |
Konu | : | Kooperatifin üyeleri vasıtasıyla vermiş olduğu servis taşımacılığında uygulanacak KDV oranı | ||
İlgi | : | 18/08/2020 tarihli özelge başvuru formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge başvuru formunuzda; Kooperatifinizin servis taşımacılığı faaliyetiyle iştigal ettiği, kooperatifiniz adına kayıtlı araç bulunmadığından bahse konu hizmetin üyeleriniz vasıtasıyla yapıldığı belirtilerek Kooperatifinizce verilen hizmete 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında uygulanması gereken katma değer vergisi (KDV) oranı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanan KDV oranları, 3065 sayılı KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.
Bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak tespit edilmiştir.
Diğer taraftan, 31/7/2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1 inci maddesi ile 2007/13033 sayılı BKK'ya eklenen geçici 6 ncı maddenin (1/r) bendiyle yolcu taşımacılığı hizmetlerinde KDV oranı 31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) %8'e indirilmiştir.
Buna göre, yolcu taşımacılığı kapsamında değerlendirilen servis taşımacılığı hizmetlerine 31/7/2020 tarihinden itibaren 31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) %8 oranında KDV uygulanması gerektiğinden, bu tarihler arasında gerçekleştirilen söz konusu hizmetler için Kooperatifinizin hizmet alıcıları ile yaptığı anlaşmalar uyarınca düzenleyeceği faturalar ile taşımacılık işini fiilen gerçekleştiren gerçek usulde KDV mükellefi olan üyelerinizin Kooperatifinize düzenleyeceği faturalarda %8 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları KDV ve ÖTV Grup Müdürlüğü
Sayı | : | 84974990-130[KDV.1/İ-28-2019/95]-E.213856 | 13.08.2020 | |
Konu | : | Avukatlık hizmetlerinde KDV oranı | ||
İlgi | : | 24/10/2019 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Tüketici Hakem Heyeti başvurusu ve bu başvuru sonucu başlatılan ilamlı ve ilamsız takip işlemlerine ilişkin olarak verilen avukatlık hizmetine uygulanması gereken katma değer vergisi (KDV) oranı hakkında Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.
Mal ve hizmetlere uygulanan KDV oranları, 3065 sayılı KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.
Bu kapsamda, KDV oranları, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, sözü edilen listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için %18 olarak belirlenmiştir.
01.10.2019 tarihli ve 1594 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile söz konusu BKK eki (II) sayılı listenin (B) bölümüne 32 nci sıra eklenmiş olup bu sıra gereğince;
"Aile mahkemeleri, tüketici mahkemeleri ve çocuk mahkemelerinin görev alanına giren davalar ve işler, vesayet davaları ve işleri; bu davalara bağlı kanun yolları; iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabuluculuk ile bunlara bağlı ilamlı icra takipleri kapsamında verilen avukatlık hizmetleri"ne
02.10.2019 tarihinden itibaren %8 oranında KDV uygulanmaktadır.
Buna göre, Tüketici Hakem Heyeti başvurusu ve bu başvuru sonucu başlatılan ilamlı ve ilamsız takip işlemlerine ilişkin olarak verilen avukatlık hizmetleri, 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin B/32 nci sırası kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu hizmete genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Zonguldak Vergi Dairesi Başkanlığı
KDV-ÖTV Müdürlüğü
Sayı | : | 55054586-130-E.41573 | 12.08.2020 | ||
Konu | : | Avukatlık Hizmetlerine Uygulanacak KDV Oranı Hakkında | |||
İlgi | : | 26/02/2020 tarihli ve 18722 kayıt sayılı özelge talep formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, bir boşanma davası sonucunda davacı lehine aile mahkemesince hükmedilen nafaka ve tazminatın, davalı tarafından ödenmemesi nedeni ile yapılan icra takibi kapsamında verdiğiniz avukatlık hizmetine uygulanacak katma değer vergisi (KDV) oranı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
3065 sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesi ile Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Mal ve hizmetlere uygulanan KDV oranları ise, KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.
Bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, sözü edilen listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak belirlenmiştir.
1/10/2019 tarihli ve 1594 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile söz konusu BKK eki (II) sayılı listenin (B) bölümüne 32 nci sıra eklenmiş olup, bu sıra gereğince; "Aile mahkemeleri, tüketici mahkemeleri ve çocuk mahkemelerinin görev alanına giren davalar ve işler, vesayet davaları ve işleri; bu davalara bağlı kanun yolları; iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabuluculuk ile bunlara bağlı ilamlı icra takipleri kapsamında verilen avukatlık hizmetleri"ne 2/10/2019 tarihinden itibaren %8 oranında KDV uygulanması kararlaştırılmıştır.
Bu çerçevede;
- Aile mahkemeleri, tüketici mahkemeleri ve çocuk mahkemelerinin görev alanına giren davalar ve işler,
- Vesayet davaları ve işleri,
- Yukarıda sayılan davalara ilişkin kanun yolları,
- İş uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk,
- Yukarıdaki maddelere ilişkin ilamlı icra takipleri
kapsamında verilen avukatlık hizmetleri %8 oranında, yukarıda sayılanlar dışındaki avukatlık hizmetleri ise genel oranda (%18) KDV'ye tabidir.
Buna göre, aile mahkemesince hükmedilen nafaka ve tazminata ilişkin ilama dayanılarak yapılan icra takibi kapsamında verdiğiniz avukatlık hizmetine %8 oranında KDV uygulanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Samsun Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü
Sayı | : | 36062021-130[01-2018/ÖZE-46]-E.37725 | 27.07.2020 | |
Konu | : | 7103 Sayılı Kanuna göre alınan makinanın devredilip devredilemeyeceği | ||
İlgi | : | 12/12/2018 tarihli özelge talep formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 39 uncu maddesinde yer alan istisna kapsamında makine satın aldığınız ve mevcut işletmenizi aktif ve pasifi ile kuracağınız limited şirkete devretmek suretiyle nevi değişikliği yapacağınız belirtilerek, bu madde kapsamında katma değer vergisinden istisna olarak aldığınız makinenin yeni kurulacak şirkete devredilmesinde katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.
3065 sayılı KDV Kanununun;
-17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile aynı maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemlerinin (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.) KDV'den istisna olduğu,
-Geçici 39 uncu maddesinde, 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz katma değer vergisi mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makine ve teçhizat teslimlerinin 31/12/2019 tarihine kadar KDV'den istisna olduğu, istisna kapsamında alınan makine ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; imalat sanayii faaliyeti dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınmayan verginin alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edileceği, zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımının, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlayacağı
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, ferdi işletmenizin sermaye şirketine devrinin Gelir Vergisi Kanununun 81/2 inci maddesindeki şartlar kapsamında yapılması kaydıyla, KDV Kanununun geçici 39 uncu maddesine göre katma değer vergisinden istisna olarak satın almış olduğunuz makinenin yeni kuracağınız sermaye şirketine devrinde, söz konusu makinenin alımında ödenmeyen KDV aranmayacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Zonguldak Vergi Dairesi Başkanlığı
Kdv-Ötv Müdürlüğü
Sayı | : | 55054586-130[2220006428]-E.32591 | 29.06.2020 | |
Konu | : | Hasılat Esaslı Vergilendirme | ||
İlgi | : | 12/04/2019 tarihli yazınız. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; "özel halk otobüsü/otobüs ile yapılan şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı" faaliyetinizden dolayı bilanço esasına tabi gerçek usulde ticari kazanç mükellefi olduğunuz, toplu taşıma hizmetinize ilişkin bedellerin elektronik ücret toplama sistemi aracılığı ile (Kent Kart) tahsil edildiği, ancak Kent Kartı bulunmayan yolculara ait ücretlerin, şoför tarafından yolculardan nakit alınarak araca ait dolum yapılmış kartın, kartsız binişler için araca ayrıca takılan ekrana kartsız biniş sayısı kadar basılmak suretiyle tahsilatının gerçekleştirildiği belirtilerek 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 38 inci maddesinde düzenlenen "Hasılat Esaslı Vergilendirme" uygulamasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
3065 sayılı KDV Kanununun 38 inci maddesinde, ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanların talep etmeleri halinde vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil) bedel üzerinden, Kanunun 28 inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Cumhurbaşkanınca ilgili sektör veya meslek grupları için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları KDV'yi, indirilecek KDV ile ilişkilendirmeksizin beyan edip ödeyebilecekleri hüküm altına alınmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin "V/A-2.5.Uygulama Kapsamına Alınanlar" başlıklı bölümünde ise;
"6/2/2019 tarihli ve 718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında belediyeler tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu taşıma hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi halinde bu hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs işletmelerinin (belediyelerin otobüs işletmeleri ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç) münhasıran il sınırları içinde, otobüsle (sürücüsü dahil en az onsekiz oturma yeri olan) yapmış oldukları toplu taşıma faaliyetlerine ilişkin 3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yer alan hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre hasılatlarına uygulayacakları vergi oranı %1,5 olarak belirlenmiştir.
Hasılat esaslı vergilendirme usulünden sadece 5216 sayılı Kanun ile 5393 sayılı Kanun kapsamında belediyeler tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu taşıma hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi halinde bu hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs işletmeleri yararlanabilir. Ancak belediyeler bünyesinde kurulmuş ve otobüsle toplu taşıma faaliyeti ile iştigal eden iktisadi işletmeler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanamazlar.
Bu uygulamadan yararlanılabilmesi için toplu taşıma hizmetine ilişkin bedellerin tamamının elektronik ücret toplama sistemi aracılığıyla tahsil edilmesi gerekmektedir. Hizmet bedelinin (ücretinin) bir kısmının elektronik ücret toplama sistemiyle, bir kısmının nakit veya başka yöntemlerle tahsil edilmesi halinde, hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanılması mümkün değildir.
Ayrıca bu uygulamadan, yalnızca il sınırları içinde otobüs ile yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükellefler yararlanabilir. Dolayısıyla bir il sınırları içinde başlayıp, başka bir il sınırları içinde sona eren güzergâhlarda yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu uygulamadan yararlanması mümkün değildir.
Hasılat esaslı vergilendirme usulünü tercih edecek mükelleflerin, toplu taşımacılık faaliyetini sürücüsü dahil en az onsekiz oturma yeri olan otobüslerle yapmaları gerekmektedir. Halk otobüsü adı altında bu özellikleri taşımayan taşıtlarla (minibüs, dolmuş, taksi dolmuş vb.) toplu taşımacılık hizmeti sunan mükelleflerin bu usulden yararlanmaları mümkün değildir.
Diğer taraftan, mükelleflerin bu kapsamda vergilendirilebilmeleri için münhasıran otobüsle toplu taşıma faaliyetinde bulunulması gerekmektedir. Bu faaliyetin yanında başka faaliyetleri de bulunan mükellefler bu uygulamadan faydalanamazlar."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, toplu taşıma hizmetine ilişkin bedelin (ücretin) bir kısmının elektronik ücret toplama sistemiyle, bir kısmının nakit veya başka yöntemlerle tahsil edilmesi halinde, hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanılması mümkün olmadığından şehir içi toplu taşıma hizmetinize ilişkin bedellerin Kent Kart ile tahsil edilmesinin yanı sıra Kent Kartı bulunmayan yolculara ait ücretlerin otobüs içerisinde şoför tarafından tahsil edilerek araca ait dolum yapılmış kartın, araca ayrıca takılan ekrana kartsız biniş sayısı kadar basılmak suretiyle tahsilatın gerçekleştirilmesi durumunda hasılat esaslı vergilendirme hükümlerinden yararlanılması mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları KDV- ÖTV Grup Müdürlüğü
Sayı: 39044742-130[özelge]-E.702055 24.09.2020
Konu :Sanal ofis kiralama hizmetinde uygulanması gereken KDV oranı
İlgi:04/08/2020 tarih ve 2243113 evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; kiralama faaliyeti ile iştigal eden Şirketiniz tarafından verilen sanal ofis hizmetinin, 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında yer alan işyeri kiralama hizmetleri kapsamında değerlendirilerek %8 oranında katma değer vergisi (KDV)'ne tabi olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanan KDV oranları, 3065 sayılı KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.
Bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak tespit edilmiştir.
31/7/2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 1 inci maddesi ile 2007/13033 sayılı BKK'ya eklenen geçici 6 ncı maddenin (1/a) bendiyle işyeri kiralama hizmetinde KDV oranı 31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) %8'e indirilmiştir.
Diğer taraftan, 2007/13033 sayılı BKK'nın (2/1) maddesinde, bu Karar kapsamındaki mal ve hizmetleri tanımlamaya Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
Bu çerçevede, işyeri kiralama hizmetleri, işyeri olarak kullanılan bina, ofis, dükkân gibi taşınmazların kira sözleşmesi ile kuru mülkiyetinin kiralamasını kapsamaktadır.
Sanal ofis hizmetleri ise, sabit bir işyerinin sürekli olarak kullanılmak üzere kiralanmasından ziyade, kişi ve kurumların (şirketler, dernekler vb.) iş ve işlemlerinde adres bildirim ihtiyacına cevap vermek üzere aynı yerin aynı dönemde (farklı zaman dilimlerinde, günlük veya saatlik olarak) birden fazla kişinin kullanımına tahsis edilmesi suretiyle sunulan; bunun yanı sıra bu kişi ve kurumlara posta hizmeti sağlamak, faks, telefon ve sekreterlik hizmeti vermek veya belirli sürelerde toplantı salonlarını tahsis etmek gibi farklı fonksiyonlar da içerebilen bir hizmet türüdür.
Bu bağlamda, Şirketiniz tarafından verilen sanal ofis hizmeti, 2007/13033 sayılı BKK'nın geçici 6 ncı maddesinin (1/a) bendi kapsamında işyeri kiralama hizmeti olarak değerlendirilemeyeceğinden, bu hizmete genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü
Sayı
:37009108-130[265795]-E.54348
10.07.2020
Konu:Finansal kiralama yoluyla yurt dışındaki firmadan alınan makinaların vergi kanunları karşısındaki durumu.
İlgi: 04.09.2019 tarihli özelge başvurunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Şirketiniz tarafından yatırım teşvik belgesi kapsamında yapacağınız yatırımlarda kullanılmak üzere, finansal kiralama sözleşmesine konu Türk Gümrük Tarife Cetveli (TGTC)'nin 84.57 ve 84.58 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) numaralarında yer alan malların, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca yurt dışında yerleşik finansal kiralama şirketinden kiralayıp sözleşme süresinin bitiminde mülkiyetini devir alacağınız, söz konusu malları 4458 sayılı Gümrük Kanununun 128 ve 134 üncü maddeleri kapsamında geçici ithalat rejimi kapsamında kısmi muafiyet uygulanmak suretiyle ithal edeceğiniz belirtilerek söz konusu malların tabi olacağı katma değer vergisi (KDV) oranı ile finansal kiralamaya ilişkin olarak Almanya mukimi şirkete yapılacak aylık kira ödemelerinden KDV tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ve uygulanması gereken KDV oranı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; 1 inci maddede yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların, yalnız Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasının (ç) bendinde ise taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye'de kiralanmasından elde edilen kazançların, dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.
Taşınır ve taşınmaz mallar ile hakların Türkiye'de kiralanmasından elde edilen iratlar, dar mükellef kurumların gayrimenkul sermaye iradı niteliğindeki kazançlarıdır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesine göre, bu tür kazançların elde edilmiş sayılması için taşınmaz malların Türkiye'de bulunması ve bu mahiyetteki mal ve hakların Türkiye'de kullanılması veya Türkiye'de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye'de değerlendirme, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.
Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde gayrimenkul sermaye iratlarından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.
2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak kurumlar vergisi kesintisi oranı, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki faaliyetlerden sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından % 1, diğerlerinden % 20 olarak belirlenmiştir.
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması Yönünden:
Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşması 01.01.2011 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 01.08.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Anlaşma'nın "Gayri Maddi Hak Bedelleri" başlıklı 12 nci maddesinde;
1.Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2.Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.
3.Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak bedelleri" terimi, sinema filmleri ile radyo ve televizyon kayıtları dahil olmak üzere, edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, ticari markanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi için veya sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeyi ifade eder. "Gayrimaddi hak bedelleri" terimi aynı zamanda kişinin isminin, görüntüsünün veya her türlü benzeri şahsi hakkının kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeyi de kapsamaktadır. ..." hükümleri yer almaktadır.
Buna göre, 3 üncü fıkra kapsamında, finansal kiralama şirketine yapılacak ödemeler, gayrimaddi hak bedeli kapsamında değerlendirilecek olup bu ödemeleri vergilendirme hakkı 1 inci fıkra uyarınca Almanya'ya aittir. Ancak, söz konusu ödemeler üzerinden kaynak devlet olarak Türkiye'nin de vergi alma hakkı bulunmakta olup, Türkiye'nin iç mevzuatına göre yapılacak bu vergilendirme, ödemenin gerçek lehtarının Almanya mukimi olması durumunda 2 nci fıkra uyarınca gayri maddi hak bedelinin gayrı safi tutarının yüzde 10'unu aşmayacaktır.
Ancak söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oran uygulanacaktır.
Anlaşmanın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi" başlıklı 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası (b) bendi hükmü gereğince, söz konusu ödemeler için Türkiye'de bu şekilde ödenen vergi, Almanya'da ödenecek bu gelire ilişkin vergiden mahsup edilmek suretiyle aynı gelir üzerinden iki defa vergi alınması önlenmiş olacaktır.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda Anlaşma hükümlerinden yararlanmak isteyen Almanya mukiminin Almanya'da tam mükellef olduğunu ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin Almanya yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlaması ve bu belgenin aslı ile noterce veya Almanya'daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilmemesi durumunda ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.
Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden:
3065 sayılı KDV Kanununun;
-1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV'ye tabi olduğu,
-4/1 inci maddesinde, hizmetin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
-6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,
-9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
-13/d maddesinde, yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makine ve teçhizat teslimlerinin vergiden istisna olduğu,
-16/1-a maddesinde, bu Kanuna göre teslimleri vergiden istisna edilen mal ve hizmetlerin ithalinin; 16/1-b maddesinde, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesi [(5) numaralı fıkrasının (a) bendi ile (7) numaralı fıkrası hariç], geçici ithalat ve hariçte işleme rejimleri ile geri gelen eşyaya ilişkin hükümleri kapsamında gümrük vergisinden muaf veya müstesna olan eşyanın ithalinin, KDV'den istisna olduğu
hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, mal ve hizmetlere uygulanan KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.
Bu kapsamda KDV oranları, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, sözü edilen listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse % 18 olarak belirlenmiştir.
Söz konusu Kararın 1 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, (I) sayılı listenin 16 ncı ve 17 nci sıralarında sayılan işlemler hariç olmak üzere, finansal kiralama işlemlerinde, işleme konu olan malın tabi olduğu KDV oranının uygulanacağı belirtilmektedir.
Karar eki;
- (I) sayılı listenin 16 ncı sırasında, 3065 sayılı KDV Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca Yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makine ve teçhizatın, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre finansal kiralama şirketleri tarafından kiralanması,
- (I) sayılı listenin 17 nci sırasında, Türk Gümrük Tarife Cetveli (TGTC)'nin 84.57 ve 84.58 tarife numarasında tanımlanan amortismana tabi iktisadi kıymet niteliği taşıyan makine ve cihazların (kullanılmış olanları ile aksam, parça, aksesuar ve teferruatları hariç) da finansal kiralamaya konu olmak üzere, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre finansal kiralama şirketlerine teslimi ve bu malların finansal kiralama şirketleri tarafından KDV mükellefleri ile işlemleri KDV'den istisna edildiği için KDV mükellefiyeti bulunmayan ancak kazançları bilanço esasına göre tespit edilen gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine kiralanması ve teslimi
sayılarak, bu işlemlerin %1 oranında,
- (II) sayılı listenin B/29 uncu sırasında, Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 84.58 tarife pozisyonunda sınıflandırılan mallar da sayılarak, bu malın ithal ve tesliminin %8 oranında
KDV'ye tabi tutulması kararlaştırılmıştır.
Türk Gümrük Tarife Cetveli (TGTC)'nin 84.57 tarife pozisyonunda "Metal işlemeye mahsus işleme merkezleri, tek istasyonlu tezgahlar ve çok istasyonlu transfer tezgahları", 8457.10 alt tarife pozisyonunda "İşleme merkezleri", 8457.10.10.00.00 ve 8457.10.90.00.00 GTİP numaralarında ise sırasıyla "Yatay olanlar" ve "Diğerleri" sınıflandırılmıştır. 84.58 tarife pozisyonunda ise "Metal işlemeye mahsus torna tezgahları (tornalama merkezleri dahil)" tanımlanarak, numerik kontrollü olan yatay torna tezgahlarından tek milli otomatik torna tezgahları 8458.11.41.00.00 GTİP numarasında sınıflandırılmıştır.
Bu hükümlere göre; 3226 sayılı Kanunu ilga ederek yürürlüğe giren 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında yer almayan yurtdışında kurulu şirketlerce yapılacak kiralama işlemlerinin, 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin 16 ncı veya 17 nci sırası kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, bahsi geçen eşyaların kiralanması neticesinde yurt dışındaki şirkete yapılacak kira ödemelerinin genel oranda (%18) KDV'ye tabi tutulması suretiyle sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 133 üncü maddesi uyarınca, kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi tutulacak söz konusu malların serbest dolaşıma girmesi işlemine ilişkin olarak alınacak vergiler tutarının % 3'ü olarak, her ay için ithalat vergileri içinde alınacak KDV'nin, Karar eki (II) sayılı listenin B/29 uncu sırası kapsamındaki 8458.11.41.00.00 GTİP numaralı mal için %8, Karar eki listelerde yer almayan 8457.10.10.00.00 ve 8457.10.90.00.00 GTİP numaralı mallar için genel oran (%18) üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
Öte yandan, Şirketiniz tarafından söz konusu malların gerekli şartları sağlamış olması kaydıyla yatırım teşvik belgesi kapsamında ithali, 3065 sayılı KDV Kanununun 13/d ve 16/1-a maddelerine göre KDV'den istisnadır. Ancak mezkur malların yurt dışından kiralanmasında, bu istisna hükümlerinin uygulanmayacağı açıktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü
Sayı | : | 39044742-130[Özelge]-E.440427 | 22.06.2020 | |
Konu | : | İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemlerin birlikte yapılması halinde düzeltme işlemi | ||
İlgi | : | … tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz. |
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Şirketinizce yurt dışından alınan hazır giyim mamul ve hammaddelerinin gümrük bölgesindeki antrepoda depolandığı, yurt içindeki müşterilerin talebi üzerine katma değer vergisi (KDV) ödenmek suretiyle malların millileştirilerek yurt içinde satıldığı, ancak zaman zaman malların yurt dışındaki mağazalarda satılmak üzere antrepodan doğrudan ilgili ülkeye gönderildiği, bu durumda millileştirme olmadığı için KDV yüklenilmediği ve antrepoda yapılan satışlar 3065 sayılı KDV Kanununun 16/1-c maddesi kapsamında istisna olduğundan KDV hesaplanmadığı, Şirketinizin antrepodaki deposundan gerek yurt içine KDV yüklenerek gerekse yurt dışına herhangi bir KDV yüklenilmeksizin yapılan satışlarda indirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemler için yüklenilen KDV'nin düzeltme işleminin nasıl yapılacağı sorulmaktadır.
3065 sayılı KDV Kanununun;
1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2 nci maddesinde her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV'ye tabi olduğu,
29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV'yi indirebilecekleri,
30/a maddesinde, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası (Bu Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile (4) numaralı fıkrasının (ı) ve (ö) bentleri uyarınca katma değer vergisinden istisna edilen işlemler hariç) ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV'nin indirilemeyeceği,
33/1 inci maddesinde, bu Kanuna göre indirim hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'nin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmının indirim konusu yapılacağı
hüküm altına alınmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Kısmi Vergi İndirimi" başlıklı (III.C-4.) bölümünde;
"İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan mükellefler, alışlarında yüklendikleri vergileri, herhangi bir ayırım yapmaksızın tamamen o dönemde indirilebilir KDV hesabına intikal ettirirler.
Daha sonra aynı dönemde, toplam satışlar içinde indirim hakkı tanınmayan işlemlerin oranı bulunur, bu oran, o dönemdeki toplam satışlar nedeniyle yüklenilen vergilere uygulanarak, istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergi miktarı hesaplanır. Bu şekilde bulunan vergisiz satışlara (kısmi istisna kapsamına giren işlemlere) ait yüklenilen vergiler, KDV beyannamesinin, 'İlave Edilecek KDV' satırına yazılır.
İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işleri birlikte yapan mükellefler, müşterek genel giderler ile amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle yüklendikleri vergilerden, indirim konusu yapılacak olanlar ile indirim konusu yapılmayıp, gider hesaplarına aktarılacak olanları, bu bölümde belirtilen esaslara göre ayırıma tabi tutacaklardır."
açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, gümrük antreposunda bulunan hazır giyim mamul ve hammaddelerinin millileştirilmeden Şirketiniz tarafından yurt dışı satış mağazalarına teslimi KDV'nin konusuna girmediğinden KDV beyannamesinde gösterilmeyecek ve bu işleme ilişkin yüklenilen KDV indirim konusu yapılamayacaktır.
Öte yandan, gümrük antreposunda bulunan malların ithali, 3065 sayılı Kanunun 1/2 nci maddesine göre KDV'ye tabi olup ithal edilen malların yurt içinde satışında da 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV hesaplanması gerekmektedir. Yurt içinde KDV hesaplanarak teslim edilen malların ithalinde ödenen KDV ise Şirketiniz tarafından (herhangi bir oranlamaya tabi tutulmaksızın) indirim konusu yapılabilecektir.
Diğer taraftan, Şirketinizin genel giderler ve ATİK'ler nedeniyle yüklendiği KDV'nin indirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemlerin oranı dikkate alınmak suretiyle indirim konusu yapılması, indirim hakkı tanınmayan işlemlere isabet eden KDV'nin indirim hesaplarından çıkarılmak suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederiz.
[i] 1] Yasal Uyarı Ve Bilgilendirme Metni:
Mesleki çalışmalarımızda yer alan bilgiler belli bir konunun veya yasal düzenlemenin veyahut yargı kararlarının çok geniş ve kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ziyade genel olarak mükelleflere ve uygulayıcılara bilgi vermek, gündemi talip etmeye yardımcı olmak ve yorum yapmalarına yardım amacını taşımaktadır.
Makaleleri yazıldığı dönem ve yasal düzenlemelerin dikkate alınarak değerlendirme yapılmasının önemli olduğunu hatırlatmak isteriz. Makalelerin telif ve diğer yasal hakları doğrudan şirkete ve yazarına ait olup, atıf yapmadan veya izinsiz kullananlar hakkında her türlü yasal işlemin yapılacağını ifade ederiz.
Çalışmalarımız profesyonel hizmetlerimizi temsil etmeyebileceği gibi, her durum ve koşulda profesyonel yaklaşımlarımızı da ifade ettiği iddia edilemez. Yaptığınız fiili/pratik çalışmalarda bu değerlendirmeler dikkate alınırken, olayların koşullarının da incelenmesi, irdelenmesi, sonuçlarının iyi analizi son derece önemlidir. Bu tür çalışmalarda mutlak suretle bir profesyonelden bilgi alınması veya danışmanlık alınmasında fayda bulunduğu düşünülmektedir. Şirketimiz tarafından iş ortalarımızın personellerimizin yetişmesi ve gelişmesinden duyduğumuz sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olacağımıza dair sözümüzü tutma gayreti içinde olduğumuzu iletmek isteriz.
“ADEN Yeminli Mali Müşavirlik Ve Period Bağımsız Denetim AŞ", söz konusu çalışmaların ve içeriğindeki bilgilerin özel durum veya koşullara bağlı olarak hata içermediğine dair herhangi bir güvence vermemektedir. Mesleki çalışmaları ve içeriğindeki bilgileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir ve bu kullanımdan kaynaklanan her türlü zarara dair risk ve sorumluluk tamamen tarafınızca üstlenildiğinin bilinmesi gerekmektedir.
Makalenin Tüm Hakları Şirketimize ve Yazarına Aittir. İzinsiz çoğaltılamaz, dağıtılamaz, kopyalanamaz, amacı dışında ve atıf yapmadan kullanılamaz. Aksi takdirde derhal yasal işlem yapılacaktır. Soru, görüş, öneri ve değerlendirmelerinizi aşağıdaki iletişim adreslerine iletmenizi rica ederiz:
Adres: İstanbul Merkez Ofis 1 (YMM Hizmetleri): Şenlikköy Mahallesi Yaşar Kemal Sokak No:3 Daire: 5 Florya Bakırköy-İstanbul
Tel : GSM(İş):(0505) 680 42 54
:(0212)592 00 92
Faks :(0212) 592 00 92
Mail :info@adenymm.com.tr
:cakmakciali@adenymm.com.tr,