GÜÇLÜ, EŞİT VE ADİL BİR VERGİ SİSTEMİ, AMA NASIL?

-III-

Ali ÇAKMAKCI

Yeminli Mali Müşavir

info@adenymm.com.tr

  1. Vergi Sistemi Üretmemeyi Değil, Üretmeyi Teşvik Etmelidir:

Gelir vergisi sisteminde aile gelirinin toplanarak beyanı değil, her bir mükellefin gelirinin ayrı ayrı toplanarak beyan edilmesine ilişkin bir düzenleme bulunmaktadır. Fakat, aralarında “yasal evlilik bağı” bulunan eşler için her iki eşin de ticari, zırai veya mesleki faaliyetler nedeniyle beyana tabi gelirlerinin olduğu ortamda ya tek bir eş için, veya her iki eş için, gerekirse süre sınırı da konularak her ikisi için, indirimli oran kapsamında gelir vergisi ödenmesi teşvik edilmelidir.

Bir vergi sisteminin kalitesi, vatandaşlarını, bireyleri üretim sistemine ne kadar teşvik ettiği ile ölçülür. Bu tür motive edici, teşvik edici ödüllendirmeler çağdaş, modern vergi sistemlerinden beklenen en doğal düzenlemelerdir.

  1. Stratejik Üretim Yapan Kurumlar Vergisi Mükellefleri, Ticaret Başta Olmak Üzere Diğer Faaliyetlerdeki Mükelleflere Göre Daha Düşük Oranda Vergilendirilmelidir:

Ülkemizde kurumlar vergisi oranı üretici ve üretici olmayanlar için %20 (2018, 2019 ve 2020 yılları için geçici olarak %22) olarak uygulanmaktadır. Fakat, bir ülkede vergi sistemi üreticisini korumuyor, ona yönelik pozitif ayrımcılık yaratamıyorsa bu vergi sisteminin ekonomiyi teşvik etmesinden ziyade önüne set çektiğini ifade etmek yerinde olacaktır.

Üretici, bu ülkede gerçek istihdamı yaratan, işin riskini üstlenen, ekonomiye gerçek anlamda kaynak aktaran bir ekonomi birimidir. Vergi sistemi, üreten ile üretmeyeni aynı orana tabi tutarak problemli bir ekonominin altyapısını oluşturmaktadır. Önemli bir maliye politikası aracının daha etkin ve etkili kullanılabilmesi adına üreticilerin 10 puan civarında aşağıda kurumlar vergisi ödemesi orta ve uzun vadede önemli kazanımlar sağlayabilecektir.

Üretici olarak ifade ettiğimiz kesimi, belli stratejik ürünleri üreten, önemli düzeyde katma değeri ülkemizde yaratan veya belli sayıda istihdam barındıran, geçmiş yıllarda ciddi düzeyde ithalatı yapılmış ürünleri/girdileri üreten üreticiler vb. olarak tespit edip gerçek anlamda bir vergi stratejisi oluşturulmasının önemli olduğunu düşünmekteyiz[1]. Özellikle, ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı veya ürünlerin üretimine yönelik yatırımlardan petrokimya, teknoloji vb sektörler stratejik yatırımların teşviki uygulamaları kapsamında desteklenmektedir. Bu tür yatırımlara çoğunlukla teşvik belgesi sağlansa da, bu belge kapsamındaki vergi indiriminin belli bir süre için uygulandığını unutmamak gerekir.

  1. Stratejik Ürün Üreten Kurumların Yurt İçi Teslimlerinde KDV Muafiyeti Getirilmeli, KDV Yurtiçinde Bu Aşamadan Sonra 2 No’lu KDV Beyanı İle Devreye Girmelidir:

Ülkemiz için belli stratejik ürünleri üreten, ithal ikamesi niteliğinde olup dış ticaret dengeleri üzerinde önemli etkisi olan ürünleri üreten, önemli düzeyde katma değeri ülkemizde yaratan, belli sayıda istihdam barındıran üreticiler ürettikleri bu ürünü yurt içi teslimlerinde bu malların KDV’lerini aylar sonra aldıkları gibi, doğrudan yatırımlarına ilaveten ciddi bir KDV yükü ile karşılaşmaktadırlar. Bu sınırlı mükellef grubuna 100 milyon TL satışta 18 milyon KDV ödetmenin ülke ekonomisine hiçbir katkısı olmayacaktır. Bu KDV tutarı doğrudan yurtiçi alıcıdan tahsil edilmelidir.

Bu üreticilerin, ürettiği ürünlerin yurtiçi teslimleri hem “ithal ikamesi” yoluyla, hem de “istihdam sürekliliği” açısından önemli misyon üstlenmesi nedeniyle “vergiden muaf olması” ve “KDV’siz işlem yapması” önemlidir.

Bu üretici grubundan mal alan sonraki safhadaki yurtiçi mükellefler ise aynen ithalatta olduğu gibi bu işleme ilişkin KDV tutarını, üreticiyi karıştırmadan 2 no’lu KDV beyanı ile ödeyip 1 no’lu KDV beyanı ile indirim konusu yapabilmelidir. Böylece, KDV sonraki safhalarda zincire dahil olacaktır.

Bu durumda, hem Hazinenin vergi kaybı olmayacaktır, hem de bu işin riskini üretici değil, artık zincirin sonraki safhaları üstlenecektir. Böylece stratejik üretimi teşvik eden ve koruyan bir vergi sistemi geliştirmiş olacaksınızdır. Bu durumda, üreticinin yüklenimlerinin iade edilmesine yönelik bir düzenleme gelebilecektir. Ülkenizde üreticinizi vergi politikalarıyla ancak bu şekilde koruyabilirsiniz.

[1]Makale konularını yazıldığı dönem dikkate alınarak güncel mevzuat açısından değerlendirmenizi rica ederiz. Gerekli olması halinde konunun spesifik boyutları da dikkate alınarak bir uzmana danışmakta yarar olduğu düşünülmektedir. Makalenin Tüm Hakları Şirketimize ve Yazarına Aittir. İzinsiz çoğaltılamaz, dağıtılamaz, kopyalanamaz, amacı dışında ve atıf yapmadan kullanılamaz. Aksi takdirde derhal yasal işlem yapılacaktır. Soru, görüş, öneri ve değerlendirmelerinizi aşağıdaki iletişim adreslerine iletmenizi rica ederiz:

 Adres: İstanbul Merkez Ofis 1 (YMM Hizmetleri): Şenlikköy Mahallesi Yaşar Kemal Sokak No:3 Daire: 5 Florya Bakırköy-İstanbul

Tel      : GSM(İş):(0505) 680 42 54

          :(0212)592 00 92

Faks    :(0212) 592 00 92

Mail            :info@adenymm.com.tr 

                 :cakmakciali@adenymm.com.tr,

                                    

WeCreativez WhatsApp Support
ADEN YMM