SİRKÜLER (2024)

Sayı/Konu: 2024/35: Forward Sözleşmelerde Nakdi Uzlaşı İle Sonuçlananlar Hizmet Sayılıp KDV Tarhiyatı Eleştirisi Olabilir!                    

Mevzuat: KDVK                                                    

Web: www.adenymm.com.tr

Tel; Email[1]: 0212 592 00 92, info@adenymm.com.tr, cakmakciali@adenymm.com.tr

Özet:

Hazine Ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu son birkaç aydır mükelleflerin bankalar ile yaptıkları riskten korunma (“hedge”) amacıyla gerçekleştirdiği “türev ürünlerin” bir türü olan “forward işlemleri” ile ilgili mükelleflerden “izaha davet” istemektedir. 

Aşağıda konu hakkında kısa bilgilendirme metni yer almakta olup, forward sözleşme yapıp nakdi uzlaşma ile lehine fark çıkan mükellefler için KDV tarhiyatı olasılığının olduğunu belirtmek isteriz.

İçerik:                                       

Forward Sözleşmesi Nedir:

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin “6.1.1.Forward işlemleri” başlıklı bölümünde forward sözleşmesi, taraflardan birinin sözleşmeye konu olan finansal varlığı sözleşmede belirlenen fiyat üzerinden gelecekteki belirli bir tarihte satın almasını, karşı tarafın da sözleşmeye konu finansal varlığı satmasını şart koşan bir sözleşme türü olarak tanımlanmıştır. 

Böylece kur değişikliklerinden etkilenme riskinden korunulması amaçlanmaktadır. Forward sözleşmesi, sahibine gelecekteki bir tarih ve belirlenmiş fiyattan herhangi bir mal veya menkul kıymetin alım/satım hak ve yükümlülüğünü veren sözleşme olarak tanımlanmakta olup gelecekteki tarih, işlemin gerçekleştirileceği tarih olarak adlandırılmaktadır. Fiyat ise işlemin yapılacağı vade tarihinde forward sözleşmesindeki sözleşme fiyatıdır. Forward, risk yönetiminde kullanılan riski devretme ve kâr amaçlı bir vadeli işlemdir.

Forward sözleşmeleri farklı şekillerde sona erdirilebilmektedir. Taraflar edimlerini nakdi uzlaşı veya fiziki teslim yöntemleriyle sona erdirebilmektedirler. Fiziki teslimat forward sözleşmesi ile kararlaştırılan döviz, para veya emtianın vade tarihinde alıcı tarafa fiziken teslim edilmesi anlamına gelmekteyken; döviz forwardlarında daha çok fiziki teslimat yöntemi benimsenmemektedir. Döviz forwardlarında vade tarihindeki kur ile forward sözleşmesinin kurulduğu anda belirlenen kur arasındaki fark, alıcı ya da satıcı lehine sonuçlanabilmektedir. Bu şekilde ifa edilen sözleşmeler nakdi uzlaşı yöntemiyle sonlandırılan forward sözleşmeleri olarak tanımlanmaktadır.

Forward işlemlerinde sözleşmenin yapıldığı anda hangi taraf lehine sonuçlanacağı belli olmadığı gibi sözleşmenin lehine sonuçlandığı tarafların elde edeceği edimin bedeli de ancak vade tarihinde belirli hâle gelmektedir. Döviz teslimli forward sözleşmelerinde vadede fiziki döviz teslimi olurken, nakdi uzlaşılı döviz forward sözleşmelerinde vade tarihinde fiziki bir dö­viz teslimi olmaz, sadece fark rakamı TL cin­sinden karşı tarafa ödenir. 

Maliye Neden Tarhiyat Getirmeye Başladı:

Nakdi uzlaşı ile KDV tarhiyatı eleştirisi Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bir özelgesinden hareketle bankaların reel sektör şirketlerinden “hizmet” aldığı ve bu hizmetin KDV’ne tabi tutulması gerektiği yönündeki görüşünden çıkmaktadır. 

KDVK’nun 17/4’üncü maddesinin “e” bendinde göre, “BSMV kapsamına giren işlemler” KDV’den istisnadır. Özellikle forward sözleşmesi vade tarihinde spot kurdan daha düşük kurla döviz alan veya spot kurdan daha kurla yüksek döviz satan KDV mükellefleri için oluşan fiktif kazanç için verilen bir hizmet olduğu şeklinde yaklaşım doğmuştur. Türkiye’deki bankalarla Türkiye’deki şirketler arasında yapılan forward söz­leşmelerinin neticesinde banka lehine doğan gelir bugüne dek BSMV hükümleri çer­çevesinde değerlendirilmiş ve vergiye tabi tutulmamakta, işlemin neticesinde işlem şirket lehine sonuçlandığında da KDVK 17/4-e ve g bentleri çerçevesin­de KDV hiç gündeme gelmedi.

Aslında yapılan işlem basitçe bir döviz alım veya satımı işlemidir. Taraflar sadece fiyatlarını daha öngörülebilir bir seviyeye çekerek bu riski yönetmek istemektedirler. Özellikle vade kuru ile spot kur aynı olduğunda bir hizmet yoksa duruma göre de vergilendirmede yeni vergiyi doğuran olay yaratmanın bir hukuki dayanağı bize göre de yoktur. 

5411 sayılı Kanunun 4/(i) ve (j) bentlerinde, “ekonomik ve finansal göstergelere, sermaye piyasası araçlarına, mala, kıymetli madenlere ve dövize dayalı; vadeli işlem sözleşmelerinin, opsiyon sözleşmelerinin, birden fazla türev aracı içeren basit veya karmaşık yapıdaki finansal araçların alımı, satımı ve aracılık işlemleri” ve “sermaye piyasası araçlarının alım ve satımı ile geri alım veya tekrar satım taahhüdü işlemleri” sayılmıştır. Bu faaliyetler ancak ve ancak bankacılık lisansı ve faaliyet belgesine sahip olanlarca verilebilir, aksi izinsiz bankacılık faaliyetidir. Bu nedenle reel sektöre yasak faaliyetler kapsamına sokulması demektir. Her ne kadar faaliyetin yasak olması vergi yükümlülüğünü (örneğin silah kaçakçılığı veya kumarhane işletmeciliği faaliyetlerin vergiye tabi olması vb gibi) kaldırmasa da verilen görüşlerin hukuki sonuçları bellidir. 

Ayrıca, KDVK’nun 9’uncu maddesi gereğince, “bankalar” belirlenmiş alıcılar arasında sayıldığından bu kurumların kendilerine sunulan her türlü “hizmet alımlarından” KDV tevkifat yapma yükümlüğü bulunmaktadır. Bu nedenle bankalar da ayrıca KDV tarhiyatı ile karşılaşacakları açıktır. 

Bilgi ve dikkatlerinize saygılarımızla sunarız. 

Bilgilerinize Saygılarımızla Arz Olunur[2].


[1]Soru, görüş, öneri ve değerlendirmeleriniz için E-mail (info@adenymm.com.tr) atmanızı rica ederiz.

[2] Bilgilendirme Metni:

Sirkülerlerimizde yer alan bilgiler belli bir konunun veya yasal düzenlemenin veyahut yargı kararlarının çok geniş ve kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ziyade genel olarak mükelleflere ve uygulayıcılara bilgi vermek, gündemi talip etmeye yardımcı olmak ve yorum yapmalarına yardım amacını taşımaktadır.

Sirkülerimiz profesyonel hizmetlerimizi temsil etmeyebileceği gibi, her durum ve koşulda profesyonel yaklaşımlarımızı da ifade ettiği iddia edilemez. Yaptığınız fiili/pratik çalışmalarda bu değerlendirmeler dikkate alınırken, olayların koşullarının da incelenmesi, irdelenmesi, sonuçlarının iyi analizi son derece önemlidir. Bu tür çalışmalarda mutlak suretle bir profesyonelden bilgi alınması veya danışmanlık alınmasında fayda bulunduğu düşünülmektedir.

Şirketimiz tarafından bazı önemli mali hukuk içerikli konular Sirküler yerine Makale olarak paydaşlarımızla paylaşılmaktadır.

“ADEN Yeminli Mali Müşavirlik Anonim Şirketi Ve Bağımsız Denetim Ve Danışmanlık Şirketi", söz konusu Sirkülerlerin ve içeriğindeki bilgilerin hata içermediğine dair herhangi bir güvence vermemektedir. Sirkülerleri ve içeriğindeki bilgileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir ve bu kullanımdan kaynaklanan her türlü zarara dair risk ve sorumluluk tamamen tarafınızca üstlenildiğinin bilinmesi gerekmektedir.

Gerekli olması halinde iletişim bilgilerimiz:

Ofisler-İletişim Bilgileri

İstanbul Ofis 1  (Yeminli Mali Müşavirlik Hizmetleri):

Şenlikköy Mahallesi, Yaşar Kemal Sokak, No: 3 Daire: 5 Florya-Bakırköy-İSTANBUL

Tel: (0212) 592 00 92

Fax: (0212) 592 00 92

Web: www.adenymm.com.tr

Email: info@adenymm.com.tr

İstanbul Şube: (Bağımsız Denetim Hizmetleri) 4-(Bağımsız Denetim Hizmetleri)

Tel: (0212) 592 00 92

Fax: (0212) 592 00 92 

E-Mail: info@adenymm.com.tr

WeCreativez WhatsApp Support
ADEN YMM