SİRKÜLER (2023)

Sayı/Konu: 2023/62: Anayasa Mahkemesi Vergi Kaçakçılık Suçlarında Etkin Pişmanlık İçin Dava Açılmama/Davadan Vazgeçme Şartını Anayasaya Aykırı Bulmuştur.     

Mevzuat: VUK 359. Madde                  

Web: www.adenymm.com.tr

Tel; Email[1]: 0212 592 00 92, info@adenymm.com.tr, cakmakciali@adenymm.com.tr

Özet:

İçerik:                                       

Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 359. maddesinde 2022 yılında 7394 sayılı Kanun’la getirilen “etkin pişmalık” hükümleri kapsamında yapılan bir düzenleme ile “Bu maddede (VUK 359) yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilir. Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yarı oranında indirilir.” hükmü getirilmişti.

Hatırlanacağı üzere Anayasa Mahkemesi VUK’un geçici 34. maddesindeki etkin pişmanlıktan yararlanma açısından getirilen koşulu E: 2022/59, K: 2022/111 sayılı kararıyla “infaz” ve “kovuşturma” ibareleri açısından iptal etmişti. Mahkemeye göre kararın gerekçesi aşağıdaki gibidir: 

Etkin pişmanlık ve özel aftan yararlanabilmek için ödenen vergi ve diğer kalemlerin dava konusu yapılmaması koşulu dolayısıyla yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması gerekçesiyle beraat kararı verilmesi hâlinde vergi suçunun muhatap tarafından işlenmediği, bu suçun işlendiği varsayımına dayalı olarak doğduğu iddia edilen vergilerin doğmadığı dolayısıyla etkin pişmanlıktan yararlanmak amacıyla muhatabın ödememesi gereken vergiyi ve buna bağlı diğer kalemleri ödediği kesin olarak ortaya çıkmakta; diğer hâllerde vergi kaybını doğuracak ilave fiilin işlenmemiş olması, vergi suçunun muhatabı ile verginin muhatabının farklı kişiler olması, vergi ve ceza ile ilgili tespitlerde hatalar yapılması gibi ihtimallerin gerçekleşmesi durumunda aslında ödenmemesi gereken vergi ve diğer kalemlerin ödenmesi söz konusu olabilmektedir. Böylelikle bu ödemeleri yapmak durumunda kalan muhatap aşırı bir külfete katlanmak zorunda kalacak ayrıca devletin kamu alacağına bir an önce ve kesin olarak kavuşması biçiminde kamu yararının bulunmadığı ortaya çıkacaktır. Sonuçta kuralla kişilere yüklenen aşırı külfete karşılık sağlanacak kamu yararı sadece dava sayısının azalmasına bağlı olarak yargının iş yükünün hafifletilmesi olacaktır. Bu durumda muhataba yüklenen aşırı külfetle sadece yargının iş yükünün hafifletilmesi biçimindeki kamu yararı karşılaştırıldığında sınırlama aracı ile sınırlamayla ulaşılmak istenen amaç arasında bulunması gereken adil dengenin kişiler aleyhine bozulduğu anlaşılmaktadır.”

Anayasa Mahkemesi, bu orantısız sınırlama dolayısıyla ortaya çıkan zararı telafi etmek üzere Anayasa’nın 40. maddesine uygun idari ve/veya yargısal başvuru yolu biçiminde bir telafi mekanizmasının öngörülmediği ve yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu gerekçesiyle verilecek beraat kararının kamu makamları tarafından dikkate alınmaması durumunda masumiyet karinesinin ihlal edileceği gerekçesiyle kuralı Anayasa’ya aykırı bulmuştur.

Vergi Usul Kanununda kaçakçılık suçları ve cezalarını düzenleyen 359.maddesine (ç) fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen dördüncü fıkrası;

“Yukarıdaki fıkralarda belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Anayasa Mahkemesinin yukarıdaki ilk kararından sonra 29.11.2023 tarihli 32384 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) 13/09/2023 tarihli ve 2022/81 E., 2023/153 K. sayılı kararı ile 4/1/1961 tarihli Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesine (ç) fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen dördüncü fıkranın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.

Yapılan başvuruda özetle; dava konusu kuralla konun koyucunun sahip olduğu takdir yetkisini hukuka uygun kullanmadığı, yasama kısıntısının oluşturulduğu, idarenin birtakım işlemlerinin yargı denetimi dışında bırakıldığı, ceza indiriminden faydalanmak isteyen kimselerin vergi yargısı yoluna başvurma imkanlarının ellerinden alındığı belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa Mahkemesi, yaptığı değerlendirmede kuralla aynı içerikte olup uygulama tarihi farklı olan 213 Sayılı Kanun’un geçici 34.maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin söz konusu maddede yer alan “…infaz…” ve “…kovuşturma…” ibareleri yönünden 28/9/2022 tarihinde vermiş olduğu E.2022/59, K.2022/111 sayılı  iptal kararına değinmiştir.

Anayasa Mahkemesi; vergi kaçakçılığı suçuyla ilgili hükümlerin incelenmesinden vergi kaçakçılığı suçunun işlendiği her durumda vergi kaybının ortaya çıkmayacağı, verginin muhatabı ile vergi kaçakçılığı suçunun muhatabının farklı kişiler olabileceği, vergi kaybının varlığı ve/veya miktarı konusunda idarenin hata yapabileceğini belirtmiştir. Bu kapsamda mahkeme, devletin etkin pişmanlıktan yararlanmak için ödenmiş olan vergi ve diğer kalemlerin iadesine veya idari ya da yargısal yollarda uyuşmazlık konusu yapılmasına izin vermemesinin mülkiyet hakkının barışçıl kullanımına yönelik sınırlama oluşturduğu kanaatine varmıştır.

Aslen Anayasa Mahkemesi kendisinden kuvvetle muhtemel beklenen bir iptal kararına karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi anılan ibarelerin sebep olduğu orantısız sınırlama dolayısıyla ortaya çıkan zararı telafi etmek üzere Anayasa’nın 40.maddesine uygun idari ve/veya yargısal başvuru yolu biçiminde bir telafi mekanizmasının öngörülmediği ve yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu gerekçesiyle verilecek beraat kararının kamu makamları tarafından dikkate alınmaması durumunda masumiyet karinesinin ihlal edileceği gerekçesiyle kuralı Anayasa’ya aykırı bulmuştur.

Açıklanan sebeplerle, Anayasa Mahkemesi tarafından 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359.maddesine (ç) fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen dördüncü fıkrasının iptaline karar verilmiştir.

Bilgilerinize Saygılarımızla Arz Olunur[2].

 

[1]Soru, görüş, öneri ve değerlendirmeleriniz için E-mail (info@adenymm.com.tr) atmanızı rica ederiz.

[2] Bilgilendirme Metni:

Sirkülerlerimizde yer alan bilgiler belli bir konunun veya yasal düzenlemenin veyahut yargı kararlarının çok geniş ve kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ziyade genel olarak mükelleflere ve uygulayıcılara bilgi vermek, gündemi talip etmeye yardımcı olmak ve yorum yapmalarına yardım amacını taşımaktadır.

Sirkülerimiz profesyonel hizmetlerimizi temsil etmeyebileceği gibi, her durum ve koşulda profesyonel yaklaşımlarımızı da ifade ettiği iddia edilemez. Yaptığınız fiili/pratik çalışmalarda bu değerlendirmeler dikkate alınırken, olayların koşullarının da incelenmesi, irdelenmesi, sonuçlarının iyi analizi son derece önemlidir. Bu tür çalışmalarda mutlak suretle bir profesyonelden bilgi alınması veya danışmanlık alınmasında fayda bulunduğu düşünülmektedir.

Şirketimiz tarafından bazı önemli mali hukuk içerikli konular Sirküler yerine Makale olarak paydaşlarımızla paylaşılmaktadır.

“ADEN Yeminli Mali Müşavirlik Anonim Şirketi Ve Period Bağımsız Denetim Ve Danışmanlık Anonim Şirketi", söz konusu Sirkülerlerin ve içeriğindeki bilgilerin hata içermediğine dair herhangi bir güvence vermemektedir. Sirkülerleri ve içeriğindeki bilgileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir ve bu kullanımdan kaynaklanan her türlü zarara dair risk ve sorumluluk tamamen tarafınızca üstlenildiğinin bilinmesi gerekmektedir.

Gerekli olması halinde iletişim bilgilerimiz:

Ofisler-İletişim Bilgileri

İstanbul Ofis 1  (Yeminli Mali Müşavirlik Hizmetleri):

Şenlikköy Mahallesi, Yaşar Kemal Sokak, No: 3 Daire: 5 Florya-Bakırköy-İSTANBUL

Tel: (0212) 592 00 92

Fax: (0212) 592 00 92

Web: www.adenymm.com.tr

Email: info@adenymm.com.tr

İstanbul Şube: Period Bağımsız Denetim Ve Danışmanlık A.Ş.(Bağımsız Denetim Hizmetleri) 4-(Bağımsız Denetim Hizmetleri)

Tel: (0212) 592 00 92

Fax: (0212) 592 00 92 

Web: Period Audit | Period Bağımsız Denetim ve Danışmanlık A.Ş.

E-Mail: info@adenymm.com.tr

WeCreativez WhatsApp Support
ADEN YMM