SİRKÜLER (2022)
Sayı/Konu: 2022/53: 7420 Sayılı Kanun İle Vergi Kanunlarında Bazı Değişiklikler Yapılmıştır.
Mevzuat:
Web: www.adenymm.com.tr
Email[1]: info@adenymm.com.tr, cakmakciali@adenymm.com.tr
Özet:
3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 9/11/2022 tarihli ve 32008 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Söz konusu Kanun ile;
İçerik:
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendinde yer alan “25 kW” ibareleri “50 kW” şeklinde değiştirilmiştir.
Buna göre, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami 25 kW'a kadar (25 kW dâhil) olan (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar gelir vergisinden muaf tutulmuşken, azami kurulu gücü 50 Kwa kadar olan (50 kw dahil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar da muafiyet kapsamında değerlendirilecektir.
9. (7103 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen bent; Yürürlük: 27.03.2018) 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami (7420 Sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 9.11.2022) 50 kW'a kadar (50 kW dâhil) (11) olan (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar (Bu bendin uygulanmasında üçüncü fıkra hükmü dikkate alınmaz.);
193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendinin parantez içi hükmü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 Türk lirasını aşmayan kısmı istisna kapsamındadır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde aşan kısım ile bu amaçla sağlanan diğer menfaatler ücret olarak vergilendirilir.”
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu(GVK)nun “Ücretler” başlıklı 23/1. fıkrasının (8) numaralı bendi uyarınca, hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler gelir vergisinden istisnadır.
İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 lirayı (1.7.2022 tarihinden itibaren geçerli tutar) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması ise şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde, aşan kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilmektedir.
Bahsi geçen Kanunun 2. maddesi ile GVK’nun 23. maddesinde yapılan değişiklikle; işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışanlara, çalışılan günlere ait yapılan bir günlük yemek bedelinin 51 Türk Lirasını aşmayan ödemeler istisna kapsamına alınmaktadır.
Buna göre; artık doğrudan yemek verme hizmeti veren işletmelere (buna ilişkin ödemenin doğrudan yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması) değil, bizahati çalışanlara da yapılan nakit ödemelerin istisna kapsamına alınması sağlanmıştır. Fakat, bu istisnadan yararlanmanın temel şartı işyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesidir.
İşyeri veya müştemilatında yemek verilen yerlerde bu hizmetten yararlanan çalışanlar için bu istisna geçerli olmayacaktır.
Ayrıca, konu ile ilgili olarak 11 Kasım 2022 Tarihli ve 32010 Sayılı Resmi Gazete’de “Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayımlanmıştır. Bu Yönetmelikle, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin “Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları” başlıklı 97. maddesinin yedinci fıkrasında yer alan (a) bendi 1/12/2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere değiştirilmiştir.
Mevcut duruma göre, nakit yemek yardımlarında günlük asgari ücretin %6’sı kadarı (Günlük asgari ücret tutarı 215,70 TL’dir, %6’sı 12,94 TL olmaktadır.) prime esas kazanç matrahından istisna edilebilmektedir.
Yeni düzenlemeye göre istisna tutarın tespiti aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“a) İşyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi şartıyla yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin, günlük asgari ücretin Kurum Yönetim Kurulunca belirlenen oranının fiilen çalışılan gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak tutarı,”
SGK Yönetmeliğinde yapılan bu düzenlemeyle, sigorta primine esas kazanç yemek bedeli istisna oranını (şuanda günlük asgari ücretin % 6’sı) belirleme yetkisi 01.12.2022 tarihinden geçerli olmak üzere SGK Yönetim Kuruluna verilmiştir.
Sigorta Primleri Genel Müdürlüğünün 23.11.2022 Tarihli ve E-24010506-202.99-56508282 sayılı Genelgesi ile Kurumun Yönetim Kurulunca alınan 17.11.2022 tarihli ve 2022/323 sayılı Karar ile yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin, günlük brüt asgari ücretin yüzde 23.65’inin prime esas kazançtan istisna tutulmasına karar verilmiştir.
1.12.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların prime esas kazançlarından istisna tutulacak yemek bedeli tutarı:
215,70 TL x % 23.65 = 51.01 TL (Günlük) olarak uygulanacaktır.
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların 01.12.2022 tarihinden önceki prime esas kazançlarından istisna tutulacak yemek bedeli tutarının hesaplanmasında yönetmelik değişikliği öncesi mevzuat hükümleri uygulanarak işlem yapılacaktır.
193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasınaya aşağıdaki bent eklenmiştir:
“19. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemeleri.”
Mezkur Kanunun 2. maddesi ile GVK’nun “Ücretler” başlıklı 23. maddesine eklenen 19 uncu bent ile yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemeleri gelir vergisinden müstesna edilmiştir.
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarına göre ücret gelirlerinde vergileme hakkı hizmet erbabının mukim olduğu Devlete bırakılmıştır.
Ancak, hizmetin diğer Devlette icra edilmesi ve aşağıda genel olarak belirtilen koşullardan birisinin diğer Devlette yerine gelmesi durumda vergileme bu diğer Devlette de bu Devletin iç mevzuatı çerçevesinde yapılacaktır.
Bu koşullar Anlaşmalarda;
-Ücret geliri elde edenlerin diğer Devlette toplam 183 günü aşacak şekilde bulunmaları; veya
-Kendilerine yapılan ödemelerin diğer Devlette mukim olan işverenlerce yapılması; veya
-Kendilerine yapılan ödemelerin işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılması
olarak yer almaktadır.
Diğer taraftan, yukarıda belirtilen 183 günlük sürenin hesaplanmasında anlaşmalarda mali yıl/takvim yılı/herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönem gibi kriterlerden birisi yer aldığından, ilgili anlaşmaların dikkate alınması gerekmektedir.
Buna göre, bu tür hizmetlerde şartlar sağlandığı ölçüde zaten diğer Akit Devletin vergilendirme yetkisi vardır. Türkiye yapılacak düzenleme ile Diğer Akit devlette ödenen vergilerin bu gelirleri istisna kapsamına dahil ederek ülkemizde mahsup imkanını ortadan kaldırmıştır.
Mezkur Kanunun Geçici 1. maddesi ile işverenler tarafından çalışanlara elektrik, doğalgaz ve ısınma giderlerine karşılık olmak üzere 9/11/2022 tarihinden itibaren 30.06.2023 tarihine (bu tarih dahil) kadar, mevcut ücretlerine/prime esas kazançlarına ilave olarak yapılan aylık 1.000 TL'yi aşmayan ödemelerin prime esas kazanca dahil edilmemesi ve gelir vergisinden istisna edilmesi sağlanmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işverenler tarafından çalışanlara elektrik, doğalgaz ve diğer ısınma giderlerine karşılık olmak üzere 30/6/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) mevcut ücretlerine/prime esas kazançlarına ilave olarak yapılan aylık 1.000 Türk lirasını aşmayan ödemeler, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre prime esas kazanca dâhil edilmez ve bu tutar üzerinden 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu uyarınca gelir vergisi hesaplanmaz.
(2) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgisine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilidir.
Bu madde 9/11/2022 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgisine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Konuyla ilgili henüz ikincil bir düzenleme yayımlanmamıştır.
GVK’nun Geçici 82. Maddesine göre 31/12/2017 tarihine kadar, 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamına giren bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75'ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son beş yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran %100 olarak uygulanır.
Yıllık indirim tutarı 1.000.000 TL'yi aşamaz. İlgili yıl kazancından indirilemeyen kısım, izleyen yıllarda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
İki tam yıl elde tutma şartının yerine getirilmemesi halinde, bireysel katılım yatırımcısı indirimi dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler yönünden vergi ziyaı doğmuş sayılır. Bu maddeye göre zamanında alınamayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun doğduğu tarihi takip eden yılın başından itibaren başlar.
Yapılan düzenleme ile 193 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinde yer alan “31/12/2017” ibareleri “31/12/2027” şeklinde, “9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5 inci” ibaresi “1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 253 üncü” şeklinde, “4059 sayılı Kanunun ek 5 inci” ibaresi “1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 253 üncü” şeklinde, “1.000.000 TL’yi” ibaresi “2.500.000 TL’yi” şeklinde, “Hazine Müsteşarlığına” ibaresi “Hazine ve Maliye Bakanlığına” şeklinde, “Hazine Müsteşarlığınca” ibareleri “Hazine ve Maliye Bakanlığınca” şeklinde, “Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı müştereken” ibaresi “Hazine ve Maliye Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiş ve “Bilim,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Buna göre Kanunun 3. maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun Geçici 82. maddesinde yapılan düzenlemeyle anılan maddenin uygulama süresi 31/12/2027 tarihine kadar uzatılmaktadır. Ayrıca, yararlanılacak indirim tutarı olan “1.000.000 Türk lirası”, “2.500.000 Türk lirası” olarak güncellenmiştir.
Bakanlık, uzun yıllardır yapılacak olan sermaye bir azaltımında öncelikle sermayeye eklenmiş olan enflasyon düzeltmesi farklarının, yeniden değerleme değer artış fonunun, iştirakler yeniden değerleme artışlarının ve maliyet artış fonunun (dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kurumlar vergisine tabi tutulacak olan kar/fonlar) şirketin sermaye azaltımı yapması sebebiyle işletmeden çekildiğinin kabulü ve işletmeden çekilen tutarların öncelikle kurumlar vergisine, vergi sonrası dağıtılan kazancın da elde edenin hukuki niteliğine göre kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması yönünde görüşler vermektedir.
Daha sonra ise önceki yıllarda şirket sermayesine eklenmiş olan geçmiş yıl kârlarının, yasal yedeklerin ve emisyon primi satış kazancı istisnası, taşınmaz ve iştirak satış kazanç istisnası gibi vergisiz (daha önce kurumlar vergisine tabi olmuş veya bu vergiden istisna kılınmış) bir kısım kar veya fonların işletmeden çekildiğinin kabulü ve işletmeden çekilen tutarların elde edenin hukuki niteliğine göre kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması, son olarak da, şirket ortakları tarafından nakden veya aynen konulan sermayenin işletmeden çekildiğinin kabulü ve bu tutar üzerinden vergi hesaplanmaması ve stopaj yapılmaması gerektiğine dair bize göre hukuk altyapısı olmayan bazı özelgeler vermektedir.
Kısmi bölünme konusunda son özelgelerden olan Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen 08.01.2020 tarihli özelgeye göre ise kısmi bölünme kapsamında gerçekleşen devirler nedeniyle sermaye azaltımına gidilmesi halinde, sermaye azaltımına giden şirketin sermaye hesabına ilişkin alt kalemlerinin kısmi bölünme sözleşmesine istinaden devralan şirkette takip edilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu durumda, kısmi bölünme kapsamında varlıklarını devreden şirket nezdinde sermaye azaltımı nedeniyle herhangi bir vergileme söz konusu olmayacaktır. Ancak, söz konusu hesapların devralan şirkette başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde bu işlemin gerçekleştiği dönemde vergilendirilmesi gerekmekte olup söz konusu vergilendirme işleminde sermayeyi oluşturan unsurlara ilişkin sıralamaya uyularak sermaye azaltımına gidildiği kabul edilecektir.
İdarenin daha önce sermaye azaltımında vergilendirilme yapılmayacağına yönelik görüşleri, 2012 ve 2013 Temmuz ayından sonra tamamen değişmiş ve kısmi bölünmede sermaye azaltımının tartışma konusu ilkeler kapsamında vergilendirileceğine ve en son olarak 2017 ve 2020 yılında verdiği görüşlerle de tekrar belli şartların takibi neticesinde vergilendirilmeyeceği şeklinde istikrarsız, hukuki nitelikten yoksun bir şekilde devam etmektedir[2].
Son olarak ise, 03.11.2022 tarihli ve 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 9 Kasım 2022 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
Yapılan düzenleme ile özelgelerdeki görüşler Kanun hükmü haline getirilmiş, bazı yeni ilkeler belirlenmiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen 32/B maddesiyle, sermaye azaltımında, sermayenin unsurlarına (nakit, sermaye yedekleri, kâr yedekleri, vb) ve sermayenin unsurlarının sermayeye eklenmesinden sermaye azaltımı yapıldığı tarihe kadar geçen zamana bağlı olarak farklı şekillerde vergileme yapılması öngörülmüştür.
Hükme göre, sermaye azaltımında vergilemenin; sermaye unsurlarının sermayeye ilavesinden itibaren 5 yıl dolmadan veya 5 yıl sonra azaltmaya bağlı olarak iki farklı şekilde yapılması öngörülmektedir.
Kanunda kısmı veya tam bölünme ve devir, tür değiştirme konularında açık hüküm bulunmamakla beraber, idarenin bu tür işlemler için bir tasarruf yetkisi olduğu ve yapılacak ikinci bir düzenlemede bu hususların açıklığa kavuşturulması tahmin edilmektedir.
a) Sermayeye ilave dışında başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya sermaye hesabından başka hesaplara aktarımı kurumlar vergisine ve kâr dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak öz sermaye kalemlerinin,
b) Sadece kâr dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak öz sermaye kalemlerinin,
c) Başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek olan ayni ve nakdi sermayenin toplam sermaye içindeki paylan dikkate alınır.
(2) Kurumların öz sermaye kalemlerini sermayeye ekledikleri tarihten itibaren beş tam yıllık süre tamamlanmadan sermaye azaltımı yapmaları durumunda, azaltımın sırasıyla birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sermaye unsurlarından yapıldığı kabul edilir,
(3) Sermaye azaltımında, öncelikli olarak sermayeye ilave edilen öz sermaye kalemlerinden, sermayeye eklenme tarihi beş tam yıllık süreyi geçmemiş olanların işletmeden çekildiği kabul edilir.
(4) Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları kapsamında sermaye azaltımı suretiyle tespit olunan sermaye unsurlarından; birinci fıkranın (a) bendi kapsamında olanlar kurumlar vergisine ve vergi kesintisine, (b) bendi kapsamında olanlar sadece vergi kesintisine tabi tutulur. Kurumlar vergisine ve vergi kesintisine tabi sermaye unsurlarında, kesinti matrahı hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan tutar olup, bu tutar üzerinden Kanunun 15 inci ve 30 uncu maddeleri ile 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi hükmü kapsamında kesinti yapılır.
(5) Geçmiş yıl zararlarının mahsubu suretiyle sermaye azaltılması durumunda, bu şekilde azaltıma konu edilen sermaye unsurları birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerine göre tespit edilir ancak bu tutarlar üzerinden dördüncü fıkra kapsamında vergi kesintisi yapılmaz.
KVK’nun Geçici 14. maddesine göre, 2022 yılı sonuna kadar yabancı paralarını ve altın hesabı bakiyelerini Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çeviren mükelleflerin, bu kapsamda açılacak mevduata tahakkuk ettirilecek faiz ve kâr payları ile diğer kazançları kurumlar vergisinden istisnadır.
Mezkur Kanunun 23. maddesi ile de bu madde de yapılan değişiklik ile yabancı paraların ve altın hesabı bakiyelerinin Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilmesi gereken son tarih 31/12/2023 olarak belirlenmektedir.
Söz konusu maddenin dördüncü fıkrasının son cümlesinde yapılan değişiklik ile Cumhurbaşkanına istisnayı, 31/12/2023 tarihine kadar her bir geçici vergi veya yıllık hesap dönemleri sonu itibarıyla kurumların bilançolarında yer alan yabancı paralar için ayrı ayrı veya birlikte uygulatma konusunda yetki verilmektedir.
Mezkur Kanunun Geçici 2. Maddesi ile 15/8/2022 tarihi itibarıyla 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 6/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun uyarınca icra takibi başlatılmış bulunan, borçlusu gerçek kişi olan ve her bir icra dosyası itibarıyla asıl alacak ve ferileri dâhil icra takibi başlatıldığı tarihteki takip talebinde yer alan takip tutarı 2.000 Türk lirasını aşmayan alacaklar ile bu tutarın üzerinde takip başlamış olmakla birlikte 15/8/2022 tarihi itibarıyla dosyada yapılmış tahsilatlar nedeniyle bakiye takip tutarı 2.000 Türk lirası ve altına düşen alacaklardan, alacaklıların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden altıncı ayın sonuna kadar alacak haklarından feragat ettiklerini belirtir dilekçeyle vazgeçerek icra takiplerini sonlandırmaları koşuluyla takip konusu alacak, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesi kapsamında alacak kabul edilir.
Kanunun Geçici 2. maddesiyle, borçlusu gerçek kişi olan ve İcra ve İflas Kanunu veya Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun kapsamında icra takibi başlatılmış olan küçük alacakların tasfiyesi amacıyla düzenleme yapılmaktadır. Kanunda geçen küçük alacak olarak, 15/8/2022 tarihine kadar icra takibi başlatılmış bulunan ve her bir takip dosyası itibarıyla asıl alacak ve ferileri dâhil 2.000 Türk lirası ve altındaki alacaklar dikkate alınmaktadır. Bu tutarın üzerinde takip başlatılmış olmakla birlikte aynı tarih itibarıyla takip bakiyesi bu tutar ve altına inmiş icra takipleri de küçük alacak kapsamında olacaktır.
Mezkur Kanunun 37. maddesi ile turizm payı alınan mükellefler ile bu mükelleflerden alınan pay oranlarının yeniden düzenlenmektedir.
Ayrıca, turizm işletme belgeli deniz turizmi araçlarından turizm payı alınmasına da bu düzenleme ile son verilmektedir.
Buna göre, 7183 sayılı Kanunun 6. maddesinin ikinci fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi öngörülmektedir:
“a) Bileşik tesisler ile konaklama tesislerinden binde beş,
b) Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesislerinden binde beş,
c) Deniz turizmi tesislerinden binde beş,
ç) Seyahat acentalarından (münferit uçak bileti satışları hariç) on binde beş,
d) Havayolu işletmelerinden (ticari yolcu taşımacılığı faaliyetlerinden) on binde beş,”
Bilgilerinize Saygılarımızla Arz Olunur[3].
[1]Soru, görüş, öneri ve değerlendirmeleriniz için E-mail (info@adenymm.com.tr) atmanızı rica ederiz.
[2] Konu Hakkında Detaylı Makalemiz İçin: Ali ÇAKMAKCI, Yeminli Mali Müşavir; “Kısmi Bölünmede Sermaye Azaltılmasına Bağlanan Vergisel Yaptırımlar”
[3] Bilgilendirme Metni:
Sirkülerlerimizde yer alan bilgiler belli bir konunun veya yasal düzenlemenin veyahut yargı kararlarının çok geniş ve kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ziyade genel olarak mükelleflere ve uygulayıcılara bilgi vermek, gündemi talip etmeye yardımcı olmak ve yorum yapmalarına yardım amacını taşımaktadır.
Sirkülerimiz profesyonel hizmetlerimizi temsil etmeyebileceği gibi, her durum ve koşulda profesyonel yaklaşımlarımızı da ifade ettiği iddia edilemez. Yaptığınız fiili/pratik çalışmalarda bu değerlendirmeler dikkate alınırken, olayların koşullarının da incelenmesi, irdelenmesi, sonuçlarının iyi analizi son derece önemlidir. Bu tür çalışmalarda mutlak suretle bir profesyonelden bilgi alınması veya danışmanlık alınmasında fayda bulunduğu düşünülmektedir.
Şirketimiz tarafından bazı önemli mali hukuk içerikli konular Sirküler yerine Makale olarak paydaşlarımızla paylaşılmaktadır.
“ADEN Yeminli Mali Müşavirlik Anonim Şirketi Ve Period Bağımsız Denetim Ve Danışmanlık Anonim Şirketi", söz konusu Sirkülerlerin ve içeriğindeki bilgilerin hata içermediğine dair herhangi bir güvence vermemektedir. Sirkülerleri ve içeriğindeki bilgileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir ve bu kullanımdan kaynaklanan her türlü zarara dair risk ve sorumluluk tamamen tarafınızca üstlenildiğinin bilinmesi gerekmektedir.
Gerekli olması halinde iletişim bilgilerimiz:
Ofisler-İletişim Bilgileri
İstanbul Ofis 1 (Yeminli Mali Müşavirlik Hizmetleri):
Şenlikköy Mahallesi, Yaşar Kemal Sokak, No: 3 Daire: 5 Florya-Bakırköy-İSTANBUL
Tel: (0212) 592 00 92
Fax: (0212) 592 00 92
Web: www.adenymm.com.tr
Email: info@adenymm.com.tr
Ankara Ofis 2-(YMM Hizmetleri):
Ehlibeyt Mahallesi Tekstilciler Caddesi Ekşioğlu İş Merkezi No:16/9 Balgat Çankaya ANKARA
Tel: (0212) 592 00 92 (0312) 441 39 00-
Fax: (0312) 441 39 01
Email: info@adenymm.com.tr
Adana Ofis 3-(YMM Hizmetleri):
Döşeme Mahallesi, 60024 Sokak Yenikent Sabuncu Sitesi E Blok No: 11/34 Seyhan ADANA
Tel: (0322) 503 77 66
Email: info@adenymm.com.tr
Period Bağımsız Denetim Ve Danışmanlık A.Ş.(Bağımsız Denetim Hizmetleri) 4-(Bağımsız Denetim Hizmetleri)
Tel: (0212) 592 00 92
Fax: (0212) 592 00 92
Web: Period Audit | Period Bağımsız Denetim ve Danışmanlık A.Ş.
E-Mail: info@adenymm.com.tr
Almanya Düsseldorf-Köln Ofisleri 5, 6 (Yurtdışı Outsource YMM Hizmetleri)
Tel: +49 211-2394190+49 211 - 23 94 19 20 Grafenberger Allee 293 40237 Düsseldorf Deutschland
Tel: 49 221-4309070+49 221 - 43 09 07 20 Hohenstaufenring 29-37 50674 Köln Deutschland